Diyarbakır, Türkiye'nin güneydoğusunda yer alan tarih kokan bir şehir. Fırat'ın kıyısında, bereketli topraklarında yetişen eşsiz bir lezzetle anılır: Diyarbakır karpuzu.

Diyarbakırlılar Sinek çayı'na akın ediyor! Diyarbakırlılar Sinek çayı'na akın ediyor!

Bu karpuzlar, sadece lezzetleriyle değil, aynı zamanda tarihiyle de ön plana çıkarlar. Bin yıllık bir geçmişe sahip olan Diyarbakır karpuzu, Orta Doğu'nun ve Anadolu'nun en eski tarım ürünlerinden biridir. Antik çağlarda bile bu muhteşem karpuzlar, sofralardaki yerini almıştı.

Diyarbakır'ın sıcak iklimi ve verimli toprakları, karpuzun eşsiz bir tat ve kıvam kazanmasını sağlar. Özellikle Dicle Nehri'nin suladığı tarlalarda yetiştirilen karpuzlar, bol suyu ve güneşiyle doğal bir şeker deposuna dönüşürler.

Tarihi kaynaklara göre, Diyarbakır karpuzu Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de büyük bir popülariteye sahipti. Saray sofralarından halkın sofralarına kadar uzanan bu lezzet, herkesin beğenisini kazanmıştı. Hatta bazı rivayetlere göre, Osmanlı padişahlarından biri Diyarbakır karpuzunu öylesine sevmiş ki, karpuzun tohumlarını özel olarak saray bahçelerinde yetiştirmiş.

Günümüzde de Diyarbakır karpuzu, hem Türkiye'nin dört bir yanında hem de yurtdışında büyük ilgi görüyor. Hem lezzetiyle hem de tarihiyle sofralardaki yerini koruyan bu eşsiz karpuz, Diyarbakır'ın kültürel mirasının önemli bir parçasıdır. Her diliminde bin yıllık bir lezzet ve tarih yatar.

Kaynak: FIRAT KARAHAN