Bağlar ilçesi ve Diyarbakır dışında olmak üzere iki yetiştirme alanında üretim yapan Diyarbakırlı bitki ve ağaç yetiştiriciliği ustası Selçuk İnci, 7 yıldır üretim sahalarında elde ettiği bitki, çiçek ve ağaçları Diyarbakır’ın birçok noktasına ulaştırarak şehrin rengarenk ve canlı görünmesini sağlarken şehre bitki, çiçek ve ağaç yetiştiriciliği ile oksijende sağlıyor.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesinde, yeşil alan üzerinde bulunan açık ve kapalı seralarda süs bitkisi, tıbbı ve aromatik bitki, canlı bitki ve çiçek ve ağaç yetiştiriciliği işi yapan 35 yaşındaki İnci, 7 yıldır yaptığı mesleğini çok sevdiğini dile getirirken, mesleğine ilişkin ise çeşitli bilgileri aktararak şunları söyledi; “7 yıldır bu işi yapıyorum. İş alanımız süs bitkileri, tıbbı ve aromatik bitkiler, park ve peyzaj işleri olmaktadır. Bunun yanı sıra insan sağlığına yararlı bitkiler yetiştiriyoruz. Bunların içerisinde biberiye, nane ve kekik gibi çeşitli bitkiler bulunuyor. Geniş çaplı iş alanı olarak site, peyzaj düzenlemeleri yapıyoruz. Bu işin çok güzel yanları bulunuyor. En önemli yanı bütün bitkileri tanıma fırsatı bulmamızdır. Bu işe yeni başladığımda sadece gül ve birkaç çeşitli bitki tanıyordum ama şimdi burada onlarca bitki çeşidi biliyorum. Bitkiyi gördüğüm anda tanıyorum. Tam üretim yerimiz 5 dönüm büyüklüğünde, oradaki serada üretim yapıp dağıtıyoruz. Burada tıbbi ve süs bitkileri yetiştiriyoruz, canlı bitkiler üzerinde çalışıyoruz"
“İnsanı ferahlatıyor, insanı tedavi ediyor”
Bitki ve ağaç yetiştiriciliği işi yapan İnci, bunun sadece bir meslek olmadığını insan üzerinde tedavi edici özelliğinin bulunduğunu ve bitki ve ağaç yetiştiriciliğin özel bir meslek olduğunu dile getirirek, “Bitki işleri ve peyzaj işleriyle uğraşmak, doğa ile uğraşmak, toprak ile uğraşmak, çiçek ile ağaç ile uğraşmak insan psikolojine iyi geliyor. İnsanı ferahlatıyor, insanı tedavi ediyor. Bunun yanında ölmek üzere olan bitkiyi nasıl canlandırabilirim diye yöntemini buluyorsun. Bir bitkiden farklı bitkiler elde etmenin yolunu buluyorsun. Çok güzel ve özel bir meslek. Bu iş insanı sakinleştiriyor. Çünkü sulama yapıldığında su sesi insana faydalı geliyor, motive ediyor. Özelliklede iş için su ile haşır neşir olmak insanı motive ediyor. Bu işi yapmak insanı, yazın kavurucu sıcağında ferahlatıyor. Ayrıca sağlıklı düşünmeyi sağlıyor. İnsana olumlu güler yüz sergilemeye itiyor. Yararlı bir iş, insana doğaya faydası var. Bu iş insanı tedavi eden çok faydalı bir iştir"dedi.
“Bu mesleğin zor, kolay ve sevdiğim yönleri var”
Mesleğinin sevgi, sabır ve şefkat gerektiren bir iş olduğunun altını çizen İnci,“ Bu işin en çok sevdiğim yönü toprak ve bitki ile iç içe olmamdır. Sürekli çeşitli bitkiler ile uğraşıyorum sabit bitkiler değil de bütün bitkiler ile uğraşmam beni mutlu ediyor. Bitkilerin düzenlenmesi ve bakımında, küçük bir çocuğa bakar gibi bitkilere bakmam beni mutlu ediyor. Nasıl bir evde anne çocuğu ile uğraşıyorsa bende bitkiler ile öyle ilgileniyorum. Bitkilere sevgi ile şefkat ile sabırla yaklaşıyorum. Diğer yandan bu işin en zor yanı nakliye, ulaştırma ve kışın çamur olmasıdır. Kışın şartlar zorlaşıyor ama işimiz genelde serada oluyor. Kışın dışarıda düzenleme ve bakım zor oluyor. Yazın ise havaların çok sıcak olması, sulama yapmayı mecbur kılıyor. Bu, çok keyifli geliyor. Bitki ve ağaç yetiştirmek için Mayıs ve Haziran ayı çok güzel aylar. Çünkü çok sıcak da değil, serin bir havda olmuyor. Ayrıca bu iş için en güzel mevsim ilkbahardır. Sevdiğim yönlerden biride usta çırak gibi yetirdiğimiz arkadaşlarımızın olmasıdır. Ayrıca yeni nesillerin bu mesleğe ilgi duymalarını istiyorum" diye konuştu.
