Sırt sırta verdiler, lavanta bahçesi kurdular Sırt sırta verdiler, lavanta bahçesi kurdular

Adıyaman ve ilçelerinden yola çıkan konvoy şehir turunun ardından Elazığ'daki büyük konvoya katılmak için hareket etti. Adıyaman Halk Kütüphanesi önünde bir araya gelen vatandaşlar, daha sonra Üniversite Kavşağı oradan YSE Kavşağı'na kadar şehir turu atarak ilçelerden gelen araçlarla birleşerek  konvoya devam etti.13 ilden katılımın sağlandığı konvoya Adıyaman Filistin Dayanışma Platformu adına bir basın açıklaması düzenlendi.

Platform adına basın açıklamasını okuyan Yunus Yıldırım, "Malumunuz olduğu üzere, mütecaviz İsrail’in, Gazze’ye olan vahşi saldırıları 1900’lü yıllarda başlamış ancak son sekiz aydır vahşetini artırarak devam etmektedir. Büyük kısmı kadın, çocuk ve bebekler olmak üzere şehit sayısı 35 bini, yaralı sayısı ise 100 bini geçti. Kuşatma, tecavüz ve ağır bombardımana rağmen Gazze’li mazlum kardeşlerimiz zillet içinde teslim olmak yerine, izzet ve şeref ile şehit olmayı tercih ediyorlar. İman, sabır ve metanetin örneğini altın harflerle tarihe kaydeden Gazzeli kardeşlerimizin direnişleri, bütün dünya mazlumlarına özgürlük ve kahramanlık meşalesi oluyor. Bundan sonra yeryüzünün bütün coğrafyalarında, hangi inanç ve milletten olursa olsun; işgale, zillete, baskı ve sömürüye karşı direnenlere, Gazze’nin izzetli ve cesur direnişi ilham kaynağı olacaktır." dedi.

"Gazze, Bedir şahlanışı, Hendek müdafaasıdır"
Gazze'nin birleşik sömürgeci sürüsüne karşı çağdaş bir Çanakkale savunması olduğuna değinen Yıldırım, "Gazze, Bedir şahlanışı, Hendek müdafaasıdır. Gazze, yüksek değerlerin alçakça pazarlıklara karşı başkaldırısıdır. Gazze, mazlum halkların ve direnen bir milletin son kalesidir. Allah muhafaza, Gazze teslim alınırsa, Bağdat, Erbil, Beyrut, Kahire, Şam, İslamabad, İstanbul ve Saraybosna’nın koruma surlarında kapanmaz bir gedik açılmış olacaktır. ABD ve İngiltere başta olmak üzere, emperyalist güçler koro halinde İsrail’in işgal ve soykırımını savunarak siyonist rejimi cesaretlendirmektedirler. İslam ülkeleri ise büyük bir acziyet ve dağınıklık içinde derin bir sessizliğe gömülmüş bulunmaktadır." ifadelerini kullandı.

"Küresel güçler israil soykırımına göz yumarak veya açıkça desteklemektedir"
Yıldırım, açıklamasının devamında, "Adıyaman’dan dünyaya sesleniyoruz; israil sadece Filistin ve bölge ülkelerine, ya da İslam alemine değil; bütün dünyanın barış ve huzuruna kast etmektedir. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere kayıtsız şartsız siyonist rejime destek veren ülkelere hatırlatıyoruz; içinizde birazcık vicdan ve hukuk kırıntısı kalmışsa; bir an önce israilin soykırım ve işgal politikalarından desteğinizi çekiniz. siyonist israile ve destekçilerine karşı bütün dünyada büyük bir öfke ve nefret birikmektedir. Bu öfke seli gün geçtikçe birikecek ve kontrol edilemez şekilde büyük bir infiale yol açacaktır. Küresel güçler israil soykırımına göz yumarak veya açıkça destekleyerek siyonist saldırganlığı cesaretlendirmektedir. Ancak bütün ülkelerde, başta üniversite kampüslerindeki hocalar ve öğrenciler olmak üzere sanatçılar, sporcular, gençler ve kadınlarla beraber büyük bir isyan çığlığı sergilemekte ve direnişin küresel bir boyut kazanmasına vesile olmaktadır. Vicdan, adalet ve hukuk için ses veren bütün insanlara selam olsun." şeklinde konuştu.

"Tüm ülkelere ve kurumlara açık bir çağrıda bulunuyoruz"
İşgal çetesiyle her türlü askeri, ticari, kültürel ve diplomatik ilişkilerini bütün boyutlarıyla bir an önce sonlandırılması gerektiğine vurgu yapan Yıldırım, "Bu vesileyle Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine, İslam ülkelerine ve insanlık değerlerine duyarlı tüm ülkelere ve kurumlara açık bir çağrıda bulunuyoruz. Açıkça soykırım suçu işlemeye devam eden israile karşı daha somut ve daha etkin adımların atılmasını bekliyoruz. İslam ülkelerinin birinci ve acil gündemi, katil israil'in durdurulması ve mazlum Gazze’ye kapsamlı yardımların ulaştırılmasıdır. Bir kez daha hatırlatıyoruz. İslam ülkeleri ve tüm sivil toplum kuruluşları ortak tavır almalı ve israil ile her türlü askeri, ticari, kültürel ve diplomatik ilişkilerini bütün boyutlarıyla bir an önce sonlandırmalıdır. Uluslararası Ceza Mahkemesi israil’i soykırım suçlamasıyla yargılamaktadır. İnsanlık değerlerine duyarlı tüm akademisyenleri, hukukçuları, aydınları, siyasetçileri, diplomatları, devlet erkânını ve sivil dinamikleri etkin ve yaygın şekilde bu sürece katkıda bulunmaya davet ediyoruz." dedi.

"Gazze direnişi hatırlatılmalıdır"
Her ortamda Gazze direnişi ve siyonist vahşetin hatırlatılması gerektiğini dile getiren Yıldırım, "Bu yargılama sürecinde adaletin tecellisi için uluslararası dayanışma ve işbirliği imkânları en kapsamlı şekilde ortaya konmalı ve herkesin azami şekilde katkıda bulunması sağlanmalıdır. Bundan sonra hangi ortam, toplantı, gündem ve bağlam olursa olsun, mutlaka israil katliamı ve Gazze direnişi hatırlatılmalıdır. Ayrıca bizler de, katil siyonist israile katkıda bulunan bütün yerli ve yabancı firmalar ve kuruluşların ürünlerine karşı kararlı bir şekilde ambargoya devam ettiğimizi hatırlatıyoruz. Gençlerimizle beraber özgür Filistin ve Mescid-i Aksa davasına destek çıkmalı; çocuklarımıza işgalci siyonist israilin katliam ve vahşeti anlatılarak özgürlük ve bağımsızlık ruhunu aşılamalıyız. Yaşasın Gazze direnişi, Filistin direnişi, kahrolsun soykırımcı siyonist israil ve işbirlikçileri." ifadelerini kullandı.

Kaynak: İLKHA