Türkiye, güvenlik ve afet hazırlıklarını güçlendirmek amacıyla 81 ilde modern sığınaklar inşa etme projesini hızlandırıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Toplu Konut İdaresi (TOKİ) iş birliğinde yürütülen bu proje, hem bölgesel güvenlik tehditlerine hem de doğal afetlere karşı kapsamlı bir koruma sağlamayı hedefliyor. Peki, bu büyük çaplı projenin ardındaki nedenler neler?
Bölgesel Gerilimler ve Güvenlik Endişeleri
Orta Doğu’da son yıllarda artan gerilimler, özellikle İran-İsrail arasındaki çatışmalar ve bölgesel istikrarsızlık, Türkiye’nin güvenlik stratejilerini yeniden değerlendirmesine yol açtı. Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) tarafından hazırlanan bir raporda, olası hava saldırıları, balistik füze tehditleri ve nükleer risklere karşı hazırlıklı olunması gerektiği vurgulandı. Raporda, İsrail, Japonya ve İsviçre gibi ülkelerdeki modern sığınak sistemleri örnek gösterilerek, Türkiye’nin de benzer bir altyapıya ihtiyaç duyduğu belirtildi.
Uzmanlar, sığınakların yalnızca savaş senaryolarına değil, aynı zamanda nükleer sızıntı gibi olağanüstü durumlara karşı da kritik bir önlem olduğunu ifade ediyor. Terör ve Güvenlik Uzmanı İbrahim Keleş, “Modern savaşlarda taktik nükleer silahların yıkıcı etkileri göz ardı edilemez. Sığınaklar, sivillerin hayatta kalması için vazgeçilmez bir ihtiyaç” diyerek projenin önemine dikkat çekti.
Afetlere Karşı Kapsamlı Hazırlık
Projenin bir diğer önemli gerekçesi, Türkiye’nin deprem kuşağında yer alması ve afetlere karşı hazırlık ihtiyacını artırması. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sığınakların savaş kadar deprem, sel veya kimyasal sızıntı gibi krizlerde de güvenli barınma alanları olarak kullanılabileceğini vurguluyor. Bakan Murat Kurum, “Vatandaşlarımızın tedirgin olmasını gerektiren bir durum yok. Bu proje, proaktif bir yaklaşımla güvenliği artırmak için atılmış bir adım” dedi.
Sığınakların, her ilde millet bahçeleri, hastaneler ve okullar gibi kolay erişilebilir alanlarda inşa edilmesi planlanıyor. Her bir sığınağın en az 21 gün boyunca barınma, su ve temel gıda desteği sağlayacak şekilde tasarlandığı, kişi başına 1 metrekare alan ayrılacağı açıklandı.
Mevcut Altyapının Yetersizliği
Türkiye’de 1987’den beri yürürlükte olan Sığınak Yönetmeliği, belirli büyüklükteki binalarda sığınak yapılmasını zorunlu kılıyor. Ancak, bu alanların büyük çoğunluğunun otopark veya depo olarak kullanıldığı tespit edildi. Hükümet, mevcut sığınakların modern ihtiyaçları karşılamadığını ve yeni, dayanıklı yapılarla bu eksikliğin giderileceğini belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık ettiği kabine toplantılarında da gündeme gelen proje, özellikle Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyük şehirlerde pilot uygulamalarla başladı. Yetkililer, sığınakların 120 gün içinde tamamlanarak kullanıma hazır hale geleceğini ifade ediyor.
Uluslararası Örnekler ve Stratejik Vizyon
Proje kapsamında, İsrail’in hava savunma sistemleriyle entegre sığınakları, Japonya’nın deprem ve nükleer tehditlere karşı geliştirdiği altyapılar ve İsviçre’nin kapsamlı sivil savunma sistemleri incelendi. Türkiye, bu modellerden ilham alarak, hem aktif savunma (örneğin, Çelik Kubbe hava savunma sistemi) hem de pasif savunma (sığınaklar) ile bütüncül bir güvenlik yaklaşımı benimseniyor.
Vatandaş Güvenliği Ön Planda
Yetkililer, sığınakların sadece savaş veya nükleer tehditler için değil, aynı zamanda afet ve kriz durumlarında halkın güvenliğini artırmak için tasarlandığını vurguluyor. Stratejik tesisler ve kritik altyapılar için özel sığınaklar da inşa edilecek, böylece hem siviller hem de hayati kurumlar korunacak.
Proje, uluslararası medyada da yankı buldu. Middle East Eye ve Al Arabiya gibi yayın organları, Türkiye’nin bu hamlesini bölgesel gerilimlere karşı proaktif bir adım olarak değerlendirdi.
2025’in En Büyük Altyapı Hamlesi
81 ilde sığınak projesi, Türkiye’nin 2025 yılındaki en büyük altyapı ve güvenlik yatırımlarından biri olarak öne çıkıyor. Hem bölgesel risklere hem de doğal afetlere karşı hazırlıklı olmayı hedefleyen bu girişim, vatandaşların güvenliğini merkeze alarak modern bir savunma vizyonu sunuyor. Projenin, TOKİ’nin hızlı inşa kapasitesiyle kısa sürede tamamlanması bekleniyor.