Avrupa’nın uyguladığı politikalara Diyarbakır’dan kınama

Başta Almanya ve Hollanda olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Türk bakan ve bürokratlara yönelik uygulanan politikalar, Diyarbakır’da düzenlenen basın açıklaması ile kınandı. Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) öncülüğünde bir araya gelen grup, öğle namazının ardından tarihi Ulu Cami önünde toplandı. Türk Bakan ve bürokratlara yönelik gerçekleştirilen politikalar ile ilgili yapılan basın açıklamasını TÜGVA üyesi ve Anadolu Evet Platformu kurucularından Alaattin Parlak okudu. Parlak, referandum sürecine girildiği andan itibaren "hayır" cephesinde yer aldığını aleni bir şekilde ifade eden Avrupalı ülkelerin, söylemden öteye geçerek diplomasiye aykırı tutumlar sergilediğini söyledi. Milyonlarca Türkiyeli vatandaşın yaşadığı Avrupa ülkelerinde Türk Bakanların ve milletvekillerinin ziyaretlerinin engellendiğini belirten Parlak, “Almanya’nın başını çektiği Avrupalı devletlerin, bakanlarımızı ve beraberindeki heyetlerini istenmeyen kişiler ilan eden ikiyüzlü tutumunu kınıyoruz. 11 martta Hollanda hükumetinin kriz amaçlı diplomasi karşıtı tavırları Avrupa’nın düşünce özgürlüğüne verdiği önemi gözler önüne sermiştir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın uçağının inişine izin verilmemesi, daha sonrasında alıkonulması, beraberindeki korumalarının gözaltına alınması ve olaya tepki gösteren Türkiyeli vatandaşlarımıza orantısız güç kullanarak saldırıda bulunulması tabloyu çirkinleştirmiştir” dedi. “Avrupalı ülkelerin tutumlarını kınıyoruz” Özgürlük ve insan hakları gibi değerli kavramların sıkça kullanan Avrupalı devletlerin, başkalarının seyahat özgürlüğünü, düşünme özgürlüğünü, düşünceyi ifade özgürlüğünü kısıtlayan ve diplomatik teamüllere aykırı olan tutumlarını kınadıklarını ifade eden Parlak, şöyle konuştu: “Olayları oldu bittiye getiren ve bundan haklılık devşirmeye, siyasi üstünlük elde etmeye heveslenen siyasetler devletler arası ilişkileri zedelemekten ve ülkelerin halklarına zarar vermekten başka bir şeye yaramayacaktır. Karşılıklı restleşmeler ve salvolar siyasi zemine zarar verecektir. Bu yanlış tutumların sahiplerini yanlıştan dönmeye davet ediyoruz. Siyasi feraset ve aklı selimle hareket edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Hamasete sırtını dayayan siyasetlerden vazgeçilmesini umuyoruz. Bu tür nahoş tavırların bir daha tekrarlanmamalıdır. Avrupalı devletleri dürüst olmaya, şeffaf olmaya ve hak ve özgürlüklerden yana olmaya davet ediyoruz. Başkalarının kısıtlanmış özgürlükleri sizin özgürlük alanınız olamaz.”