Orucun sağlık üzerindeki olumlu etkileri ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan Dahiliye Uzmanı Dr. Abdulkadir Geylani Şahan, oruç tutmanın insan DNA'sının yenilemekten mide ve bağırsak düzenlemeye, kan basıncından tansiyona, tiroid fonksiyonları düzenlemekten göz sağlığına kadar birçok faydasının olduğunu ifade etti.
Bir grup bilim adamı tarafından yapılan araştırma sonucunda orucun çokça faydasının olduğunu ancak bunu saklamak için oruç ifadesi yerine intermittent fasting (aralıklı aç kalma) ile anlatıldığını hatırlatan Şahan, "Aslında aralıklı aç kalma dediğimiz şey orucun tanımıdır. Çünkü orada da 13-14 saat aç kalmadan bahsedilir. Eğer insanlar bu tür çalışmaları merak ediyor ve bulmak istiyorsa intermittent fasting ismiyle arasınlar. Bununla ilgili insan sağlığına verdiği fayda açısından yayınları bulabilirler." diye konuştu.
"Oruç vücudu temizler, DNA'yı gençleştirir"
"Oruç, ciddi anlamda insan vücudunu sıfırdan dizayn etmek için mide ve bağırsak sisteminden başlayarak vücuda bir bahar halinin gelmesidir" diyen Şahan, "Orucun rahatlama, kan basıncında düşme, kan şekerinin toparlanma süreci, vücutta temizlenmesi gereken çöplerin uzaklaştırılması, DNA'nın gençleşmesi gibi etkileri var. Eğer yaşlanmayı geciktirmek istiyorsanız orucun buna etkisi var. Ancak şunu bilmek gerekir. Kutsal kitaplar insanların hayatını düzene sokmak için Allah'ın verdiği kullanım kılavuzlarıdır. Bu açıdan bakıldığında yaratıcının önerdiği hiçbir şeyde kötülük göremezsiniz. O yüzden her şeyi birleştirerek ve ayetleri anlayıp kutsal kitapları da okuduğumuzda tüm kitapların Allah'ın sisteminin nasıl daha iyi hale getirileceğini anlattığını görürüz." şeklinde konuştu.
"Oruç vücudun baharıdır"
Şahan, "İnsan vücudunu parçalara ayırarak baktığımızda, yukarıdan aşağıya bir izlem yaptığımızda, beyinde düşünsel fonksiyonların hatta depresif duygu durumunu azalttığı, anksiyöz (kaygı) durumlarıyla baş etmeyi daha da kolaylaştırır. Orucun göz içerisinde epitelyal düzeneği sağladığı, toparlanmayı bir şekilde azalttığı, boğaza doğru inersek tiroid fonksiyonlarını iyileştirdiği, yemek borusu ya da gastrointestinal sistemi teskin edici, oradaki yaraları iyileştirici, bağırsak içi mikrobiyatayı düzenlediği, kalp ve damar sisteminin direnç miktarını azalttığı, tansiyonu düşürdüğü, kalp ritmini azalttığı biliniyor. Yani tam bir teskin edicidir. Ben buna vücudun baharı diyorum. Oruç bunların hepsine vesile olan bir durumdur. O yüzden Allah ne diyorsa onu yapmak her zaman insanın faydasına olmuştur. Yapacağımız şey insanın fıtratını, yaratılış kurallarını bilip buna göre davranmaktır. İnsan vücudunu da toplumu da toparlayacak şey budur." dedi.
"Allah'ın dediğini yaparak sağlığımıza kavuşabiliriz"
Peygamber Efendimizin 'oruç tutun ki sıhhat bulasınız' hadisine atıfta bulun Şahan, "Peygamberimiz de diğer peygamberler gibi Allah'ın kural ve kaidelerinin dışında bir şey söylemiyor. O yüzden Hazreti Muhammed Aleyhisselam'ın söylediği bu söz Kur'an-ı Kerim ile birebir uyumludur. Daha önceki kitaplarla da uyumludur. Tevrat'ta da Süleyman özdeyişlerinde az yemekten, oruç tutmaktan bahseder. Bu tür ifadeleri Kur'an-ı Kerim'de de görmek mümkün. Bu, nebilerin tamamının Allah'ın çizdiğini yolu bize uygulamalı olarak gösteren elçiler olduğunu gösteriyor. O yüzden Allah'ın kitabını okuyarak bize ne diyorsa onu yapmak bizi sağlığımıza kavuşturacak esas meseledir." diye konuştu.
"İnsanların fıtrata uygun yaşaması sağlıklarını olumlu etkileyecektir"
Sahura kalkmanın önemine dair de konuşan Şahan, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"İnsan vücudunda aslında gece tekrardan kalkılıp yemek yeme meselesi değerlendirilmesi gereken bir meseledir. Geceleri Peygamber Efendimize namaz kılmanın farz kılındığını biliyoruz. Gece uyanmalarının insan üzerinde psikolojik etkileri var. Kişide bir rahatlama oluşmasına vesile olur. İftarda ve sahurda yediklerimize dikkat etmeliyiz. Çok ağır yiyecekleri yiyip uyumak problem olabilir. Sahur sonrasında bir sabah namazı var. Eğer sabah namazı sonrası uyumayacaksanız ki uyumanızı önermem, o zaman ona göre kalkmanız daha makul. Sabah erken uyanmanın melatonin salgısına, vücudun erken uyanıp daha fazla kalori sağlamasına vesile olur. O yüzden güneşi üzerimize doğurmak yerine ayaktayken güneşin doğmasını sağlamak insanın fıtratına en uygun yaşam biçimi. Onun için sahur da bu konuda faydalı bir yaşam örneği. Normal yaşamlarında bu şekilde yapanlar var. Davut Aleyhisselam'ın bir gün oruç tutup bir gün iftar ettiği bilgisi var. O yüzden insanların yaşamını fıtrata uygun geçirmesi sağlıklarını olumlu etkileyecektir. Onun için az yiyin, az uyuyun ve kendinize dikkat ederek Allah'ın dediğini yapın."