Diyarbakır'ın Çermik ilçesi Siverek Caddesi’nde, marangoz atölyesinden yükselen talaş kokusu ve çekiç sesleri, 1970’li yıllardan bu yana bir emeğin, bir ustalığın ve bir mirasın izlerini taşıyor. İsa Çankaya, babasından devraldığı marangozluk mesleğini yıllardır büyük bir özveriyle sürdürüyor.
1970’li yıllarda babasıyla birlikte başladığı marangozluk serüveni, 1990’lı yıllarda babasının vefatından sonra tek başına devam etti. Zorluklara rağmen mesleğini bırakmayan İsa Çankaya, bugün halen evlerin birçok ihtiyacını karşılayan mobilya ve ahşap ürünlerini el emeğiyle üretmeye devam ediyor.
“Marangozluk her geçen gün unutuluyor”
Gelişen teknolojiyle birlikte marangozluğun giderek unutulan meslekler arasına girdiğini söyleyen İsa Çankaya, bu durumdan duyduğu üzüntüyü dile getiriyor. Yeni neslin bu tür zanaatlara ilgi göstermediğini vurgulayan Çankaya, kendi çocuklarının da marangozluk mesleğini devam ettirmeye yanaşmadığını ifade ederek, “Benden sonra bu dükkân kapanacak. Bu meslek bizimle birlikte tarihe karışacak gibi görünüyor,” dedi.
Yarım asra yaklaşan deneyimiyle Çermik’te birçok evin kapısından dolabına, masasına kadar sayısız ürüne imza atan İsa Usta, hem ustalığı hem de çalışkanlığıyla çevrede saygı görüyor.
Ahşabın ruhunu yaşatıyor
El emeğiyle şekillendirdiği tahtalar, sadece bir mobilya değil; aynı zamanda geçmişin izlerini taşıyan birer kültür parçası. İsa Çankaya’nın atölyesi, Çermik’te unutulmaya yüz tutmuş mesleklerin ve ustalık geleneğinin son temsilcilerinden biri olarak varlığını sürdürüyor.