Yaz aylarında cehennem sıcaklarının yaşandığı Diyarbakır’da araç sahiplerinin en büyük kurtarıcısı şüphesiz klimalar. Ancak birçok sürücü, araç klimasını gelişi güzel kullanıyor, bakımını ihmal ediyor ve farkında olmadan hem sağlığını hem de aracını riske atıyor.
Yapılan gözlemler, özellikle uzun yolculuklar ve şehir içi trafiğinde klima kullanımının ciddi şekilde arttığını gösteriyor. Ancak klimanın bilinçsiz kullanımı; baş ağrısı, boğaz kuruluğu, mide bulantısı ve ani ısı değişimine bağlı hastalıkları da beraberinde getiriyor.
Araç İçinde Hava 60 Dereceyi Geçebiliyor
Diyarbakır gibi sıcak iklimli bölgelerde, park halindeki bir aracın iç sıcaklığı kısa sürede 60 dereceye kadar çıkabiliyor. Araca biner binmez klimayı sonuna kadar açmak ise en sık yapılan hata. Bu durum hem araç içi sistemleri zorlar hem de vücuda ani şok etkisi yaratabilir.
Doğru kullanım nasıl olmalı?
Önce camlar açılarak içerideki sıcak hava dışarı atılmalı, ardından klima yavaş yavaş devreye alınmalı. Ani soğutma yerine kademeli serinletme hem sürücünün konforunu artırır hem de sağlık açısından daha güvenlidir.
Klimada “İç Hava Dolaşımı” Modunu Sürekli Açmak Zararlı
Sürücülerin büyük kısmı, klima çalışırken iç hava dolaşım modunu açık tutuyor. Ancak bu modun uzun süre açık kalması, aracın içindeki oksijen seviyesini düşürür ve uyku hali, baş ağrısı gibi olumsuz etkiler yaratabilir. Uzmanlar, 15-20 dakikada bir dış hava sirkülasyonunun sağlanması gerektiğini belirtiyor. Bu sayede içerideki hava tazeleniyor ve sürüş güvenliği artıyor.
Klimayı Çalıştırmadan Önce Motoru Açmak Gerekli
Araç kliması, doğrudan motorun gücüyle çalışır. Bu nedenle motor çalışmadan klimayı aktif hale getirmek, kompresöre zarar verir. Araca binildiğinde önce motorun çalıştırılması, ardından klima sisteminin devreye alınması tavsiye ediliyor. Ayrıca klima açıkken motor kapatıldığında, sistem içinde kalan basınç klima tesisatında hasara yol açabilir. Bu da zamanla yüksek tamir masraflarına neden olur.
Filtre Temizliği Yaz Aylarında Daha Sık Yapılmalı
Araç klimalarında bulunan polen ve kabin filtreleri, dışarıdan gelen toz, polen, duman gibi zararlı maddeleri süzer. Ancak bu filtreler zamanla dolar ve klimadan kötü koku gelmesine ya da hava akışının zayıflamasına neden olabilir. Özellikle Diyarbakır gibi tozlu ve sıcak havanın etkili olduğu şehirlerde filtrelerin 2-3 ayda bir kontrol edilmesi ve gerekirse değiştirilmesi öneriliyor.
Yakıt Tüketimi Artıyor mu? Evet, Ama Doğru Kullanımla Dengelenebilir
Araç kliması, motora ek yük bindirdiği için yakıt tüketimini artırabilir. Ancak bu fark, doğru kullanım alışkanlıklarıyla minimum seviyeye indirilebilir. Klimayı maksimum seviyede çalıştırmak yerine orta derecede ve sabit sıcaklıkta çalıştırmak, hem yakıt tüketimini azaltır hem de motoru yormaz. Ayrıca hız 80 km/s üzerine çıktığında camları açmak yerine klima kullanmak, aerodinamik direnç nedeniyle daha az yakıt harcanmasına neden olur.
Bakımı Geciken Klima, Sağlık Sorunlarına Yol Açar
Klimadan gelen kötü koku, klima gazı eksikliği, hava üflemede zayıflama gibi belirtiler varsa sistemin detaylı bakımı şarttır. Profesyonel servislerde yılda en az bir kez klima bakımının yapılması, hem sistemin ömrünü uzatır hem de yolculuk konforunu artırır. Diyarbakır’daki birçok araç servisinde yaz aylarında klima bakımına özel kampanyalar da sürücülerin ilgisini çekiyor.
Sonuç: Serinlik Evet, Ama Doğru Kullanımla
Diyarbakır’ın kavurucu yaz sıcaklarında araç içinde serinlemek lüks değil, bir gereklilik. Ancak klimanın rastgele kullanımı; baş ağrısından yorgunluğa, araç arızalarından yakıt israfına kadar pek çok olumsuz sonucu beraberinde getirebilir. Serin ve sağlıklı bir yolculuk için, araç kliması bilinçli kullanılmalı, düzenli olarak bakımı yapılmalı ve her yolculukta dikkatli olunmalı. Unutulmamalı ki, doğru kullanım sadece konfor değil, güvenlik de sağlar.