Diyarbakır'ın Gerçek Adı Ne? Tarihin Derinliklerinden Günümüze Taşınan İsim
Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin tarihî açıdan en zengin şehirlerinden biri olan Diyarbakır, yüzyıllardır pek çok medeniyetin izini taşıyan kadim bir yerleşim alanı olarak öne çıkıyor. Bugün bilinen adıyla Diyarbakır, tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli isimlerle anılmış, bu isimler şehrin kültürel ve etnik yapısına göre şekillenmiştir. Peki, Diyarbakır’ın asıl ismi nedir ve bu isim zamanla nasıl değişime uğradı?
Amida’dan Amed’e: Diyarbakır’ın Tarihî Yolculuğu
Diyarbakır’ın geçmişteki en bilinen ve köklü ismi Amida olarak kayıtlarda geçiyor. Roma ve Bizans döneminde bu adla anılan şehir, Mezopotamya’nın kuzeyindeki stratejik konumu sayesinde tarih boyunca önemli bir merkez oldu. Özellikle Asurlular döneminden itibaren şehir, "Amid" olarak da telaffuz edilmiş ve bu isim uzun yıllar kullanılmıştır. Orta Çağ'dan itibaren Arap ve Kürt kaynaklarında Amed adı ön plana çıkmış, bu da halk arasında nesilden nesile aktarılarak bugüne kadar ulaşmıştır.
Amed ismi, hem halk arasında hem de bölge kültüründe derin izler bırakarak kullanılagelmiştir. Kürtçe’de hâlâ Amed olarak anılan şehir, şiirlere, türkülere ve edebi eserlere konu olmuş, kültürel hafızada önemli bir yer edinmiştir. Bu yönüyle Amed ismi, sadece bir ad değil; aynı zamanda Diyarbakır’ın etnik ve tarihî kimliğini temsil eden bir simgeye dönüşmüştür.
Diyarbakır İsminin Ortaya Çıkışı ve Anlamı
Diyarbakır ismi, Arapça kökenli “Diyaru Bekr” yani “Bekr Kabilesinin Diyarı” ifadesinden türemiştir. Araplar’ın Anadolu’ya giriş sürecinde bu bölgeye yerleşen Bekr kabilesi nedeniyle bu ad verilmiştir. Zaman içinde bu ad halk arasında telaffuz kolaylığı nedeniyle “Diyarbakır” şekline dönüşmüştür. Resmî belgelerde de bu ad benimsenerek kullanıma girmiştir.
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren “Diyarbakır” adı resmîleşmiş, şehir bu isimle haritalarda yer almaya başlamıştır. Ancak bölge halkı arasında hâlâ “Amed” ismi kullanılmakta, bu ad şehrin kültürel köklerine yapılan bir gönderme olarak yaşatılmaktadır. Her iki isim de, Diyarbakır’ın zengin tarihini ve çok katmanlı yapısını yansıtan önemli işaretler olarak değerlendirilmektedir.