Piyasada bulunmayan ilaç sayısının her geçen gün artmasının sebebinin Türkiye'deki bazı ilaç firmalarının piyasadan çekilmesinden kaynaklandığına dikkat çeken Eczacı Murat Günaydın, birçok önemli ilacın piyasada bulunmadığını aktardı.
Yaşanan ilaç sıkıntısıyla ilgili "Kriz kapıda mı? En çok hangi ilaçlar bulunmuyor? Eczacılar ve eczacılık meslek örgütlerine göre sorunun sebepleri neler? Yaşanan sorunun çözüme kavuşturulması adına neler yapılmalı?" gibi sorularını yanıtlayan Günaydın, ilaç temin durumunun hastalara büyük mağduriyet yaşattığını belirtti.
"İlaç firmaları istedikleri karı elde edemedikleri zaman ilacı Türkiye'ye göndermekten imtina ediyorlar"
Geçen ocak ayında Türkiye'deki bazı firmaların ilaçlarını piyasadan çektiğini belirten Günaydın, "Ocak ayında bir firmanın 14 tane ilacı Türkiye'den çekildi. Bunların içerisinde göz damlası olanı vardı. Göz tansiyonu hastalarında kullanılan ilaçlar vardı. Parkinson, epilepsi, KOAH ve astım hastalarının kullandıkları ilaçlar vardı. Bunların bir kısmı piyasadan çekildi. Firmanın çekilme gerekçesi olarak da 'Türkiye'de bu ilaçları karşılayabilecek ilaçlar zaten var. Biz de kur farkından dolayı Türkiye pazarında istediğimiz karı elde edemiyoruz. Bundan dolayı da çekilme kararı aldık' gibi bir karar vermişti. Malum olduğu üzere ilaçlarda Euro kuru, normal Euro kurundan farklı olarak değerlendiriliyor. En son Aralık'ın 17'sinde gelen zamla birlikte yüzde 25'lik artışla beraber 17.53'e çıkartıldı. Euro kuru güncel Euro kuruna göre çok düşük kalıyor. İlaç firmaları da istedikleri karı elde edemedikleri zaman da ilacı Türkiye'ye göndermekten imtina ediyorlar." dedi.
"Krizin kapıda olduğunu söylemek çok doğru olmaz krizin bir kısmını yaşıyoruz"
Konuşmasının devamında Günaydın, şunları aktardı:
"Kriz kapıda mı? Kriz aslında kapıda değil krizin içerisindeyiz. Birkaç yıldır bazı ilaç gruplarını temin edemiyoruz. Temin hizmetinde çok sıkıntı yaşıyoruz. Hastaların sürekli bir mağduriyeti söz konusudur. O yüzden krizin kapıda olduğunu söylemek çok doğru olmaz. Aslında krizin bir kısmını yaşıyoruz. En çok sıkıntı yaşadığımız grup antibiyotik grubu. Antibiyotik grubunda çok ciddi sıkıntılar var. Çok zor temin edebiliyoruz. Özellikle mevsimsel rahatsızlıklara geçen hastaların sayısı da arttığı zaman bu ilaçların temininde sıkıntı yaşanıyor. Temin edilen ilaçlar da çok kısa bir sürede tükeniyor. Kısa sürede tükendiği için de bu ilacı bir daha temin etmekte zorlanıyoruz. Bunun dışında özellikle tansiyon ilaçlarının bazılarında prostat ilaçlarında, astım ilaçlarında ve buna benzer ilaç gruplarında kısmi olarak bu gruplardaki ilaçlardan bazılarında sıkıntı yaşıyoruz."
"Yüzde 100 bize has olan her şeyin sınırlı sayıda olması krize sebeptir"
Bu sıkıntıların en temel sebebi yerli üretimin sınırlı sayıda olması olduğunu belirten Günaydın, "Yüzde 100 bize has olan her şeyin sınırlı sayıda olması krize sebeptir. Elbette ki ülkemizde ilaç fabrikaları var. İlaçları üretiyoruz. Üretimde sıkıntı yaşamıyoruz ama bunların etken maddelerinin çoğunu yurt dışından temin ediyoruz. O yüzden yüzde 100 her şey bize has olan ilaç üretiminin sınırlı sayıda bir etkimiz var. Bunu hatırlamak gerekiyor. Bunu hatırlamadığımız müddetçe bu sorunları çok sık yaşayacağız." ifadelerine yer verdi.
"Firmaların ticari bir kaygısı var ama ticari kaygıyı ön planda tutmaları gerekiyor"
Sağlık sektöründe ekonomik krizin yansımalarını gördüğümüzü aktaran Günaydın, "Ekonomik krizde durmalar meydana geldiği zaman bu sıkıntıyı biraz daha az yaşayacağız. Bu bir hakikat ama en temel çözüm. Biraz önce bahsettiğim gibi yerli üretimin biran önce en seri bir şekilde başlaması. Onun dışındaki bütün yöntemler maalesef suni kalacaktır. Aslında ilaç firmalarının da ticari bir kaygısı var ama ticari kaygıyı ön planda tutmaları gerekiyor. Hastanın sağlığını ön planda tutmak gerekiyor. Eğer ticari kaygılarımız hastanın sağlığının önüne geçerse maalesef bu krizler daha da derinleşecek." diyerek açıklamasını sonlandırdı.