?>

Uzman psikolog Soysal: “Çocuklara hayvanların yırtıcı ve vahşi yönlerini değil, sevgi yönlerini vurgulayarak anlatmalıyız”

Son dönemlerde Türkiye’de birçok ilde sokak köpekleri saldırıları yaşandı. Uzman klinik psikolog Özlem Soysal, sokak köpekleri saldırılarının artmasının altındaki nedenin yaşam alanlarının kısıtlanmasından kaynaklı olduğunu belirtirken, çocuklardaki travmanın atlatılması için de ebeveynlere sorumluluk düştüğünü söyledi..

Sağlık - 4 yıl önce

Son dönemlerde Türkiye’de birçok ilde sokak köpekleri saldırıları yaşandı. Uzman klinik psikolog Özlem Soysal, sokak köpekleri saldırılarının artmasının altındaki nedenin yaşam alanlarının kısıtlanmasından kaynaklı olduğunu belirtirken, çocuklardaki travmanın atlatılması için de ebeveynlere sorumluluk düştüğünü söyledi. Türkiye’de son dönemlerde birçok kentte sokak köpekleri saldırıları artmaya başladı. Özellikle çocukların buna maruz kalmasının, ciddi travmaların yaşanmasına ve bunun uzun süre bilinçaltında kalmasıyla hayvanlara karşı bir fobinin ortaya çıkmasına neden olduğu belirlendi. Uzman klinik psikolog Özlem Soysal, bireylerin doğduğunda hayvan korkusuyla dünyaya gelmediğini, bunun zaman ve süreç içerisinde günlük yaşantıda, ailenin ve çevrenin faktörleriyle insanlara aşılanan bir durum olduğuna dikkat çekti. Soysal, bu süreçte en çok da köpek ve kedi fobi kaygısının ortaya çıkacağını kaydetti. “Fobisi olan bir ebeveyn varsa o çocuk da hayvana karşı korkuyla büyüyor” Çocukların hayvanlara olan sevgileriyle bağ kuracağını aktaran Soysal, “Lakin bu durumlar değişebiliyor. Hiçbir çocuk hayvanı tanımaz. Hayvanı tanıma sürecinde farklı durumlar yaşanabiliyor. Özellikle eğer fobisi olan bir ebeveyn varsa o çocuk da hayvana karşı korkuyla büyüyor. Aslında genelde çocuklar çevrelerini taklit ederek hayvan sevgisi aşılanıyor. Çünkü çevresinde gördükleri durumları yaşıyorlar. Bu yüzden genellikle bu tür durumlarda en önemli şey, ailelerin rolüdür. Aileler, çocuklarına sevgiyi nasıl aşılabilirler? İlk etapta çocuklarına hayvanı tanıtmalılar. Bir hayvana nasıl yaklaşmalı, nasıl sevmeli, nasıl bağ kurmalı. Bunu tanıttıktan sonra çocukla hayvanı baş başa bırakabilmeliler. Çünkü çocuk bunu bilmeden hayvana nasıl davranacağını da bilmez. O durumlarda kedi veya köpek canı acıdığında, çocuk kedini kuyruğundan direkt tutup çekerse canı acıdığında dolayı direkt çocuğu tırmalamaya başlar. Çocuğun canı acımaya başladığında onun hayvanlara karşı olan tutumunu olumsuz yönde farklı bir yöne kaydırabilir” dedi. Son dönemlerde çok sık duyulan veya haberlerde görülen pitbull saldırısına uğramış çocuğun bu türlerden dolayı travma yaşandığını ifade eden Soysal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Veya aile travma yaşıyor. Çocuk onunla nasıl savaşacağını bilmediği için bu durumda korkmaya başlar. Bu korku ileriki dönemlerde ona benzer bir hayvanla karşı karşıya geldiğinde baş dönmesi, mide bulantısı, vücutta terleme, hatta öyle bir duruma gelir ki, ondan kaçmaya çalışırken tehlikeli bir durumla karşı karşıya gelebiliyor. Örneğin çocuk yolda yürürken daha önce bir hayvan saldırısına uğradı ve o hayvanla yüz yüze geldi, sokakta karşılaştı. Çocuk o an ona nasıl yaklaşacağını bilmediği için panik haliyle kaçmaya çalışacaktır. Ve o kaçış sırasında aniden bir cadde fırlaması da olabilir, bir yerden düşmesi de olabilir. Yani tehlike arz eden bir durum. Çocuklar böyle bir travma yaşadığında burada en önemli desteği vereceği roller bizler, ebeveynleriz.” “Çocuklara hayvanların yırtıcı ve vahşi yönlerini değil, sevgi yönlerini vurgulayarak anlatmalıyız” Günümüzde insanların, hayvanların yaşam alanlarını elinden aldığını kaydeden Soysal, “Yaşam alanlarını elinden aldığımız için bu saldırılara maruz kalıyoruz. Çocuklar, bizler. Bizlerin bir karantina süreci vardı. Hepimiz evde kaldıkça hırçınlaşıyorduk. Aynı şey hayvanlar için de geçerli. Çocuklara hayvanları tanıtırken onların daha çok yırtıcı ve vahşi yönlerini değil de sevgi yönlerini vurgulayarak anlatmalıyız. Çocuklara bunu anlatırken de mümkün mertebe de çocuklara hayvanı tanıtmadan önce onunla ilgili pelüş oyuncaklarla tanıtmalıyız. Yavaştan dokunmasını sağlamalıyız. Sonra onunla ilgili resimler, animasyonlar yaptırarak çocuklara sevgiyi aşıladıktan sonra hayvanlarla yüz yüze getirmeliyiz. Şu dönemde özelikle bence bütün ebeveynler çocuklarını evcil bir hayvanla büyütmeliler. Bunun en önemli özelliklerinden biri de hem ruhsal hem de duygusal olarak çocuklarının iyileşmesini sağlıyor. Ve çocuk öz güvenli büyüyor. Çocuk paylaşımcı olmayı öğreniyor. Çocuk bu süreçte kendi sorumluluğunu biliyor. Aslında bir hayvanın da sorumluluğunu alıyor farkında olmadan” diye konuştu.

Haftanın Öne Çıkanları

Elektronik sigara ölümcül olabilir

2022-02-21 00:00 - Sağlık

Batman’da bir iş merkezinde çıkan yangın paniğe neden oldu

2022-02-21 00:00 - Güncel

Bulanık görme ’şeker’ habercisi mi?

2022-02-22 00:00 - Sağlık

Besni’de emniyet müdürlüğü değerlendirme toplantısı yapıldı

2022-02-16 00:00 - Güncel

Kurtulmuş: ″Bir daha asla ve asla IMF ile işimiz olmayacak″

2022-02-18 00:00 - Siyaset

36 gündür kapalı olan Bahçesaray yolu ulaşıma açıldı

2022-02-21 00:00 - Güncel

Diyarbakır’da 65 yaş ve üstü vatandaşlara sağlık hizmeti

2022-02-23 00:00 - Sağlık

Geçici beyin krizi kalıcı inmeye neden olabilir

2022-02-23 00:00 - Sağlık

“Diz proteziyle ağrısız ve hareketli bir yaşam mümkün”

2022-02-23 00:00 - Sağlık

Bingöl’de besicilerin kış mesaisi sürüyor

2022-02-21 00:00 - Ekonomi

İlgili Haberler

Mobil yürüme robotu çocuklara umut oluyor

10:45 - Sağlık

Tavşanlı’da marketlerde fiyat takibi denetimleri sürüyor

10:30 - Sağlık

10 yıl sonra nakille adeta yeniden doğdu

13:30 - Sağlık

Soğuk hava astım ataklarını tetikliyor

11:03 - Sağlık

Diyaliz hastalarına moral yemeği

11:10 - Sağlık

Günün Manşetleri

Pedagoglardan Dijital Oyun Uyarısı

15:53 - Diyarbakır

Türk Kızılayı’ndan Dicle’de Kan Bağışı Seferberliği

15:45 - Diyarbakır

Diyarbakır Turizmi İçin Ortak Akıl

15:43 - Diyarbakır

İl Sağlık Müdürü Asiltürk’ten Olay Gazetesi’ne Ziyaret

15:07 - Diyarbakır

Leyla Zana’ya Hakaret Gündemde

14:36 - Diyarbakır