Yaz aylarında Diyarbakır’ın kavurucu sıcaklarında çalışmak herkes için zor olabilir, ancak mangal kömürü üretenler için bu zorluk daha da katlanıyor. Hem sıcak hava hem de kömür ateşiyle mücadele eden işçiler, ekmek parası için adeta ateşle dans ediyor.

Diyarbakır’da mangal kömürü üretimi, yılların deneyimi ve büyük bir sabır gerektiriyor. 40 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda, alevlerin başında durmak fiziksel ve mental bir dirayet istiyor. İşçiler, sabahın erken saatlerinden itibaren ateşi kontrol etmek, odunları doğru şekilde yerleştirip, kömürleşme sürecini yönetmek için büyük bir özen gösteriyorlar. Ancak tüm bu zorluğa rağmen, mangal kömürü üretimi, özellikle yaz aylarında talebin arttığı bir dönem olması nedeniyle hayati bir geçim kaynağı olmayı sürdürüyor.

Bir mangal kömürü üreticisi olan Mehmet Ali, işin zorluklarını şu sözlerle anlatıyor: “Güneşin altında zaten hava çok sıcak, bir de kömür ateşinin yanında durduğunuzda dayanmak zorlaşıyor. Ama bu iş bizim ekmek kapımız, bu yüzden ne kadar zor olursa olsun yapıyoruz. Gündüz çalışmak imkansız hale geldiğinde gece mesaisine başlıyoruz. Her gün bu sıcağın altında çalışmak çok yorucu, ama başka çaremiz yok.”

Dicle Üniversitesi  Tıp Fakültesi Öğrencisinden Büyük Başarı Dicle Üniversitesi  Tıp Fakültesi Öğrencisinden Büyük Başarı

Yaz aylarında artan mangal kömürü talebi, işçilerin yoğun bir çalışma temposuna girmesine neden oluyor. Ancak bu tempo, sağlık risklerini de beraberinde getiriyor. Uzun süre yüksek sıcaklıklara maruz kalmak, hem fiziksel hem de mental olarak işçileri zorluyor. Çoğu zaman, işçiler arasında baş ağrısı, yorgunluk ve sıvı kaybı gibi problemler yaşanıyor.

Diyarbakır’da mangal kömürü üreticileri, bu zorlu şartlarda geçimlerini sağlamaya çalışırken, aynı zamanda geleneksel bir mesleği de yaşatıyorlar. Her ne kadar zorluklarla dolu bir iş olsa da, onlar için mangal kömürü üretimi, sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi.

Muhabir: MEHMET SIDDIK BİLGE