Can Holding Operasyonu: 121 Şirkete Kayyum

İstanbul’da Can Holding’e yönelik yürütülen tarihi operasyonda 121 şirkete el konuldu, TMSF kayyum olarak atandı. Operasyon, alışılmışın dışında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı ve jandarma tarafından yönetildi. İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde ise eğitim faaliyetleri kesintisiz sürdürülecek.

1/5

Can Holding’e yönelik soruşturma, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) raporları ve mali denetim incelemeleri üzerine başlatıldı. Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı, savcılık talimatıyla yapılan incelemelerde, holding bünyesindeki şirketler üzerinden kaynağı belirsiz paraların sisteme sokulduğunu ve sahte belgelerle vergi yükümlülüklerinin azaltıldığını tespit etti. Savcılık ayrıca, örgütün liderliğini Kemal Can ve Mehmet Şakir Can’ın yaptığı ve eğitim, medya, finans ile enerji gibi kritik sektörlerde şirketler kurarak ekonomik güç elde etmeye çalıştığını öne sürdü. Örgütün ayrıca kamuoyu nezdinde meşruiyet sağlamayı hedeflediği ifade edildi.

2/5

121 Şirkete El Konuldu, TMSF Kayyum Atandı Operasyon kapsamında Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT dahil olmak üzere toplam 121 şirkete el konuldu. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kayyum olarak atandı. Operasyonla ilgili 10 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarıldı. TMSF açıklamasında, “Temel amaç şirket çalışanlarının ve üçüncü tarafların haklarını korumak, işleyişi aksamadan sürdürmektir” ifadeleri kullanıldı. Açıklamada ayrıca eğitim kurumlarının kamu sorumluluğu bilinciyle yönetileceği ve öğrencilerin eğitiminde aksama olmayacağı vurgulandı.

3/5

İstanbul Bilgi Üniversitesi’ne İlişkin Açıklama Operasyon sonrası İstanbul Bilgi Üniversitesi’nin durumu merak konusu oldu. Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yaptığı açıklamada üniversitede eğitim-öğretim faaliyetlerinin kesintisiz devam edeceğini bildirdi. Öğretim elemanları, idari personel ve öğrenciler açısından endişe edilecek bir durum olmadığını duyurdu.

4/5

Operasyonun Dikkat Çeken Ayrıntıları İstanbul’daki büyük operasyonlar genellikle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülürken, bu kez süreç Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yönetildi. Bir diğer dikkat çeken ayrıntı ise operasyonda polis yerine jandarmanın görev alması oldu. Bu durum, operasyonun farklı ve kritik bir hassasiyetle yürütüldüğünü gösteriyor.