Kulislerde “Ev Hapsi” Formülü: Ekrem İmamoğlu’nun Siyasi Kaderi Yeniden Yazılıyor

Siyaset analisti Atilla Akar, mevcut şartlarda tarafların bir uzlaşı arayışına girmesinin kaçınılmaz hale geldiğini vurguluyor. Akar’a göre, iktidar bloğu içindeki dengelerin nasıl kurulacağı, sürecin seyrini doğrudan belirleyecek en önemli faktör. “Bir süreci başlatmak ile sürdürülebilir kılmak farklıdır. Toplumdaki adalet algısının zarar görmesi ise bu tür dengelerin korunmasını zorlaştırıyor” diyen Akar, masada farklı senaryoların yer aldığını ve tarafların artı-eksi hesaplamaları yaptığını aktardı.

PKK’lılar Serbest, CHP’liler İçeride Paradoksu Kamuoyunda Tartışılıyor Gündemdeki diğer bir tartışma başlığı ise çözüm sürecine ilişkin atılabilecek adımların toplumsal psikolojide yarattığı etki. PKK mensuplarının serbest bırakılması ihtimali konuşulurken, CHP’li belediye başkanlarının tutuklu kalması kamu vicdanında rahatsızlık yaratıyor. Bu çelişkinin, iktidar açısından dengeleyici bir hamle gerektirdiği ifade ediliyor.

CHP’den Sessiz Onay mı? CHP kanadında ise “tam serbestlik” talebinden ziyade “ev hapsi” formülüne daha sıcak bakıldığı kulislerde konuşuluyor. İmamoğlu’nun cezaevinde dahi siyasi etkisini sürdürebilmesi, “mazlum” algısını güçlendirmesi ve CHP milletvekili Özgür Özel’in mitinglerle hükümeti baskı altına alması, siyasi dengeleri değiştiren önemli etkenler olarak görülüyor.

Meclis Komisyonu Tartışmaları Siyasi Pazarlığın Sahnesi Olabilir TBMM’de gündeme gelen komisyon tartışmaları ise iki taraf için de yeni bir fırsat olarak değerlendiriliyor. CHP’nin komisyondaki varlığı, meşruiyet kazanması açısından kritik öneme sahip. Ancak CHP’nin tek şartı, İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının tutuksuz yargılanması yönünde. Bu talebin, olası siyasi pazarlıklarda kilit nokta olabileceği belirtiliyor.