<div>Diyarbakır’ın Sur ilçesinde XV. yüzyılda inşa edilen, 525 yıllık tarihi geçmişiyle kentin en özel yapılarından biri olan Parlı Safa Camii, devam eden restorasyon çalışmalarıyla yeniden ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Tarihi cami, özellikle eşsiz süslemelere sahip minaresiyle dikkat çekiyor.</div> <div></div> <h3><strong>Bezemeleriyle Ünlü Minare Turistlerin İlgi Odağı</strong></h3> <div>Parlı Safa Camii, kendisinden çok bol bezemeli ve ihtişamlı minaresiyle ün yapmış bir yapı olarak biliniyor. Caminin hemen yanında yükselen minare, gösterişli süslemeleriyle camiyi adeta ikinci planda bırakıyor. Kaideden külaha kadar kufi ve nesih yazılarla, farklı biçim ve desenlerle işlenen minare, yerli ve yabancı turistlerin en çok fotoğrafladığı noktalardan biri hâline gelmiş durumda.</div> <h3><strong>Kokulu Taş Efsanesi: “Parlı” İsminin Kökeni</strong></h3> <div>Caminin ve minarenin inşasında kullanılan malzemelere karıştırıldığı söylenen bir bitkinin yaydığı mistik koku nedeniyle yapı, halk arasında “Parlı” yani “Kokulu Camii” olarak da anılıyor. Bu efsanevi özellik, yapıya ayrı bir manevi değer katıyor.</div> <div></div> <h3><strong>Tek Kubbeli Yapı, Çinilerle Bezenmiş İbadet Alanı</strong></h3> <div>Kare planlı olan caminin üzeri tek kubbeyle örtülürken, cephesi beş gözlü son cemaat yeriyle zenginleştirilmiş. İbadet mekânının duvarları ise sekizgen ve üçgen şekillerdeki çinilerle kaplı. Özellikle mavi tonlardaki çiniler, bulut motifleriyle çevrelenerek dönemin estetik anlayışını günümüze taşıyor.</div> <h3><strong>Muslihüddin Larî Medresesi de Külliye İçinde Yer Alıyor</strong></h3> <div>Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan tarafından yaptırıldığı tahmin edilen Muslihüddin Larî Medresesi, Parlı Safa Camii’nin külliyesi içinde bulunuyor. Ünlü alim Muslihüddin Larî, 1561’de Diyarbakır Valisi İskender Paşa’nın davetiyle şehre gelmiş ve Hüsrev Paşa Medresesi’nde müderrislik yapmıştı. Harap halde günümüze ulaşan medrese, 2007 yılında orijinaline uygun şekilde restore edilerek tekrar kültürel mirasa kazandırıldı.</div> <div></div> <h3><strong>Osmanlı ve Akkoyunlu Mimarisinin İzleri Bir Arada</strong></h3> <div>Camide kullanılan kesme taş ayaklar, 45 derecelik açıyla yanlara açılarak ana kubbeyi taşırken, 24 pencereden süzülen ışık harimi oldukça aydınlık bir yapıya dönüştürüyor. Taş minber ve mihrap üzerindeki geometrik ve bitkisel bezemeler, Akkoyunlu’dan Osmanlı’ya uzanan zengin sanat anlayışını yansıtıyor. Evliya Çelebi’nin “İpariye” adıyla bahsettiği caminin duvarlarının yağmurlu havalarda misk kokusu yaydığına dair aktarımları ise yapıya dair tarihi anlatıları güçlendiriyor.</div> <h3><strong>Geçici Olarak Kapalı Olsa da Turistik İlgi Sürüyor</strong></h3> <div>Devam eden onarım nedeniyle geçici olarak ziyarete kapalı olan Parlı Safa Camii, buna rağmen Sur içindeki en çok merak edilen tarihi yapılardan biri olmaya devam ediyor. İhtişamlı mimarisi ve benzersiz minaresiyle kentin turistik cazibe noktaları arasında yer alan caminin, restorasyon tamamlandığında bölge turizmine önemli katkı sağlayacağı ifade ediliyor.</div>