<div>Yaklaşık 600 bin kamu işçisinin mali ve sosyal haklarını belirleyen toplu iş sözleşmesi süreci, son yılların en hareketli pazarlıklarından birine dönüştü. İlk etapta hükümetin sunduğu zam teklifine sendikalar sıcak bakmazken, ekonomi yönetimi ve işçi temsilcileri arasında sert görüş ayrılıkları yaşandı.</div> <h3>Ekonomi Yönetimi ve Sendikalar Arasında Kriz</h3> <div>Toplu sözleşme görüşmelerinde, 2025 yılının ilk altı ayı için yüzde 24, ikinci altı ayı için ise enflasyon farkının eklenmesi önerisi gündeme geldi. Ancak bu teklif, ekonomi yönetiminde tartışmalara yol açtı. Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Cumhurbaşkanı Yardımcılığı kanadından gelen “mali yük” uyarıları, sürecin tıkanmasına neden oldu.</div> <h3>Grev Kararı ve Hükümetin Endişesi</h3> <div>Sendikaların grev kararı alması, hükümet kanadında olası toplumsal etkiler nedeniyle ciddi endişe yarattı. Parti yönetiminde yapılan değerlendirmelerde, “Grev süreci toplumsal olaylara dönüşebilir, muhalefet bu durumu kullanabilir” yorumları öne çıktı.</div> <h3>Eski Bakan Devreye Girdi</h3> <div>Sorunun büyümesini engellemek için, memleketinde bulunan eski Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in Ankara’ya çağrıldığı öğrenildi. Çelik, hem ekonomi yönetimi hem de sendika temsilcileriyle gece yarılarına kadar süren temaslarda bulundu. Yarım günü aşan görüşmeler sonucunda taraflar anlaşmaya vardı.</div> <h3>Bakan G-20’den Apar Topar Döndü</h3> <div>Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın G-20 toplantısı için Brezilya’da olduğu sırada anlaşma sağlandı. Bakan, Türkiye’ye dönüşünün ardından iki gün içinde düzenlenen imza töreninde zam oranlarını kamuoyuna duyurdu.</div> <h3>Zam Oranları Netleşti</h3> <div>Protokole göre, 2025 yılının ilk 6 ayında yüzde 24, ikinci 6 ayında yüzde 11, 2026’nın ilk yarısında yüzde 10 ve ikinci yarısında yüzde 6 oranında artış yapılacak. Anlaşmayla birlikte grev süreci de resmen sona erdi.</div>