USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Acılı annenin feryadını duyun artık!

Diyarbakır'da eski dini nikahlı eşi tarafından vahşice katledilen 22 yaşındaki İlayda Alkaş'ın annesi Hülya Alkaş, kızının yaşadığı dehşeti ve ölümden önceki son anlarını yürek burkan sözlerle anlattı. Anne Alkaş'ın söylediği sözler şok etkisi yarattı. Alkaş, "Kızım 2 aylık hamileydi. Darbetmeleri sonucu kızım düşük yaptı" dedi.

Acılı annenin feryadını duyun artık!

Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde, 15 Temmuz akşamı korkunç bir kadın cinayeti yaşandı. 22 yaşındaki İlayda Alkaş, bir arkadaşının doğum günü kutlamasından ailesiyle birlikte evine dönerken, daha önce dini nikahla birlikte yaşayıp ayrıldığı C.A. (30) tarafından silahlı saldırıya uğradı. Kanlar içinde yere yığılan genç kadın, kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Olayın ardından kaçan C.A.'yı yakalama çalışmaları sürüyor.

"Kızım O Evde Kölelik Hayatı Yaşadı"

İlayda'nın annesi Hülya Alkaş, kızının 7 ay boyunca C.A. tarafından şiddet gördüğünü ve adeta esir tutulduğunu belirtti. Hülya Alkaş, "Kızım beni arayıp, 'Ben o evde şiddet görüyorum. Benim adıma bankaları patlatmak istiyorlar. Bunlar silah kaçakçısı, kokain tezgahları var. Anne, lütfen gel beni kurtar' dedi" sözleriyle yaşadıkları dramı aktardı. Kızını sivil polislerle birlikte kurtardığını ve 5 gün boyunca kadın sığınma evinde kaldıklarını anlatan acılı anne, "7 ay boyunca kızım o evde hapisteymiş gibi yaşadı. Kızımı hiçbir şekilde dışarıya çıkarmamıştı, kapıya ve pencereye bile çıkarmamışlar. Kızım o evde kölelik hayatı, hizmetçilik hayatı yaşadı. Çünkü bunlar çete insanlar, mafya insanlar" ifadelerini kullandı.

Hülya Alkaş'ın iddiasına göre, İlayda sığınma evinden sonra babası M.A.'nın tehdit ve zorlamalarıyla tekrar C.A.'nın yanına dönmek zorunda kaldı. Anne Alkaş, kızının babasına "Baba ne olur beni dinle" diye yalvardığını ancak babasının kayınvalidesiyle iş birliği içinde olduğunu öne sürdü.

"Babası 'Kendini Aşağı At' Demiş" İddiası

Anne Hülya Alkaş, kızının ölümünden eşi M.A.'nın da sorumlu olduğunu iddia etti. Mayıs ayında İlayda'nın gözü morarmış ve yüzü şişmiş bir şekilde babasıyla kapılarına geldiğini anlatan anne, eşinin İlayda'nın kendini dövdüğünü söylediğini belirtti. Ancak daha sonra kızının kendisine, kayınvalidesinin şekerliği kafasında kırdığını, görümcesi ve eşinin kendisini öldüresiye dövdüğünü itiraf ettiğini aktardı. Hülya Alkaş'ın en çarpıcı iddiası ise, İlayda'nın bu şiddet anında babasının orada olduğunu ve 4. kattan atlamaya çalıştığını, babasından kendisini kurtarmasını istediğini ancak babasının "Kendini aşağı at" dediği oldu. Anne, "Babası onu dövdükleri zaman bile 'Ben karışmıyorum, ben ilgilenmiyorum. Öldürüyorsanız öldürün' demiş. Kızımın ölümünden babası da sorumludur" diyerek eşini suçladı.

"Kızımın Çocuğunu da Öldürdüler"

Yaşadıkları dehşetin boyutunu gözler önüne seren Hülya Alkaş, "Kızımın çocuğunu da bunlar öldürdü. Kızım 2 aylık hamileydi. Darbetmeleri sonucu kızım düşük yaptı" dedi. Sürekli ölümle tehdit edildiklerini belirten anne, kızını bu şehirden uzaklaştırmak için Batman ve İzmir üzerinden Antalya'ya gittiklerini ancak tehditlerin burada da devam ettiğini söyledi.

Olay günü yaşananları da anlatan Hülya Alkaş, takip edildiklerini bilmediklerini ve kızının isteğiyle doğum günü kutlaması için Gazi Köşkü'ne gittiklerini belirtti. Dönüşte taksinin binanın önüne değil, yanına durduğunu ve silah seslerinin bina içinde yankılandığını söyledi. "Peş peşe değil, çok ateş etti. Ondan sonra ben de yere düştüm. Diğer kızım da merdivenden çıkıyor, ona da sıkmış. Benim İlayda'm yerdeydi, kanlar içindeydi. C.A. onu katletti" sözleriyle olayın vahametini dile getirdi.

"İlayda'nın Kanı Yerde Kalmasın"

Acılı anne, Cumhurbaşkanına, savcılara ve hakimlere seslenerek, "Kızım burayı hak etmedi. Kızım bu ölümü hak etmedi. İlayda Alkaş ölümsüzdür. İlayda cennet kuşumdur. Kızımın hayalleri, umutları vardı. Bana, 'Ben üniversiteye gideceğim. Ebe olacağım' derdi. Benim kızımdan ne istediler? Ben kızımı koruyamadım. Keşke kızımın üstüne atlasaydım. Kurşun bana değseydi, ben ölseydim" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Kurşunların kızının kalbine ve bacaklarına isabet ettiğini de ekledi.

Kız Kardeşinden de Şok İddialar

İlayda'nın kız kardeşi M.A. da cenaze sürecinde yaşadıklarını anlattı. Adli Tıp Kurumu'na giderken babasının ailesi tarafından darp edildiğini ve ablasının cenazesini bile göremediğini söyleyen M.A., babası ve ailesi hakkında da soruşturma açılmasını talep etti. "Şu an benim ve annemin can güvenliği yok. Adam, ablamı öldürmeden sürekli, 'Anneni ve kız kardeşlerini öldürürüz' diye tehdit ediyordu. Şu an katil etrafta geziyor. Biz evimize gidemiyoruz. Bizi evimizden ettiler. Zaten bir daha Diyarbakır'a gidemeyeceğiz" diyerek yaşadıkları korkuyu dile getirdi ve katil zanlısına müebbet hapis cezası verilmesi çağrısında bulundu.

Savcılık ifadeye çağırdı

Anne ve kız kardeşinin iddiaları üzerine dün akşam saatlerinde İlayda’nın kardeşi M.A.’nın tekrar ifadesi alındı. M.A. ifadesinde, “İlayda’nın eşi C.A. ablama karşı sürekli sözlü ve fiziki şiddet uyguluyordu. 25.02.2025 günü ablam İlayda, annem Hülya’yı arayarak eşi C.A.’dan şiddet gördüğünü söyledi. Polislerle birlikte gelmemizi ve kendisini kurtarmamızı söyledi. Daha sonra aynı gün annem polis merkezine giderek ablamın durumunu anlattı. Ardından annem ve polis ekipleri ablam İlayda’yı alarak polis merkezine geçmişti. Ablam ve annem burada C.A.’ya karşı uzaklaştırma kararı talebinde bulunmuştu. Ayrıca kadın sığınmaevi talebinde de bulunmuşlardı. Müracaattan sonra ablam, annem ve ben Diyarbakır’da bulunan kadın sığınmaevine gittik. Yaklaşık 5 gün kaldık. Daha sonra annem, ablam ve ben, Şehitlik'teki evimize geldik. Kapıyı babam M.A. açtı. İlayda babama C.A.’dan gördüğü sözlü ve fiziki şiddeti anlattı. Ayrıca eşi C.A. ve ailesinin kendisini, annemi ve beni öldürmekle tehdit ettiğini söyledi. Babam, ablamın söylediklerini kabul etmeyerek ablama hitaben ‘Sen evine dön, senin evini ayrı yapacaklar, C.A. seni bir daha dövmeyecek, C.A'nın eşi sensin, eğer buraya gelirsen sana sahip çıkmam” dedi. ‘C.A. ve ailesi seni öldürmekle kalmaz, anneni, kız kardeşini ve ağabeyini bile öldürürler’ dedi. Annemle babam aralarında sözlü olarak tartıştılar. Sonra babam kapının önüne çıkarak C.A. ve ailesini arayarak ikamete gelmelerini ve İlayda’yı almalarını söyledi. Yaklaşık 10 dakika sonra ikametin kapısı çaldı. Biz kapıyı açtık. C.A., annesi, en büyük ağabeyi, C.A.’nın babası, babamla birlikte dışarıdan geldiler ve evin içine girdiler. Ablam özellikle C.A.’nın annesini görünce çok korktu. Ardından babam ablamı C.A.’nın evine gönderdi” dedi.

"Babamın intihar etmek istemiş"

Ablasına 3 ay boyunca ulaşamadıklarını babasının gözü önünde ablasının intihara kalkıştığını anlatan M.A., şunları söyledi: “Ablamı bizimle görüştürmediler. 15.05.2025 günü gece saat 01.00 sıralarında babam ablam İlayda’yı alarak eve getirdi. Ablamın yüzünde morluklar vardı. Babam ablam için, C.A. ve ailesi ile tartıştığını kendisini yere attığını söyledi. Sabahında ablam anneme ‘Babamın gözü önünde eşim C.A. ve ailesi beni dövdüler. Ben kendimi dördüncü kattan atmaya çalıştım, C.A. telefonun kamerasını açarak bana, ‘Sen kendini aşağıya mı atıyorsun’ dedi. Ablam da kamerayı fark ettiğini söyleyerek ‘Ben sizin yüzünüzden kendimi atıyorum’ diye anlattı. Hatta babamın orada olduğunu ve eşi C.A. ile ailesine ‘Atın atın onu öldürün’ dediğini anlattı. Başka bir gün de ablam bize kayınvalidesinin, kendisinin kafasında şekerliği kırdığını ve saçını çektiğini anlatmıştı. Normalde babam ve annem ayrı yaşarlar. Ancak ablam İlayda’nın öldürüldüğü gün babam hemen eve gelmişti. Ben olayın heyecanıyla babama vurdum. Babam da bize karşı ‘Hepinizi öldürecekler, annene neden bir tane değmedi o kurşunlardan’ dedi."