<div>Kasım ayı, dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de akciğer kanserine farkındalık yaratma ayı olarak öne çıkıyor. Akciğer kanseri, dünya genelinde yılda yaklaşık 2 milyon, Türkiye’de ise 40 bin kişiyi etkileyen ve erkeklerde en sık görülen kanser türü olarak dikkat çekiyor. Kadınlarda ise görülme sıklığı giderek artıyor.</div> <div>Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Muhammet Ali Kaplan, hastalığın en önemli tetikleyicisinin tütün kullanımı olduğunu belirtiyor. Türkiye’de akciğer kanserlerinin neredeyse yüzde 90’ının sigara ve diğer tütün ürünleriyle ilişkili olduğu ifade ediliyor. Ayrıca hava kirliliği, radon gazı, mesleki asbest maruziyeti ve pasif içicilik de riski artıran etkenler arasında yer alıyor. Son yıllarda gençler arasında yaygınlaşan elektronik sigaralar da ciddi bir halk sağlığı sorunu olarak görülüyor. Buhar üreten bu ürünler, nikotin ve kimyasal maddeler içererek akciğer sağlığına zarar verebiliyor ve sigara alışkanlığını tetikleyebiliyor.</div> <div>Prof. Dr. Kaplan, hastalığın erken dönemde belirtilerinin sinsi seyrettiğini vurgulayarak, geçmeyen öksürük, balgamda değişiklik veya kan, nefes darlığı, göğüs ve sırt ağrısı, ses kısıklığı, kilo kaybı ve halsizlik gibi bulguların göz ardı edilmemesi gerektiğini söylüyor. Erken tanı, yaşam şansını belirgin şekilde artırıyor; çok erken evrede tespit edilen vakalarda beş yıllık sağkalım oranı yüzde 60 ile 90 arasında değişebiliyor.</div> <div>Risk gruplarındaki bireylerin, özellikle uzun süreli sigara kullanıcılarının, 50 yaş ve üzerindekilerin ve mesleki ya da çevresel maruziyeti yüksek olan kişilerin düzenli hekim kontrolünden geçmesi ve gerekirse düşük doz bilgisayarlı tomografi taraması hakkında bilgi alması önerdi.</div> <div>Tedavi seçenekleri ise hastalığın evresine ve tümörün biyolojik özelliklerine göre değişiyor. Cerrahi müdahale, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik ilaçlar ve immünoterapi gibi yöntemler kişiye özel planlanıyor. Prof. Dr. Kaplan, son yıllarda akıllı ilaçlar ve immünoterapinin tedavi başarısını artırırken yan etkileri azalttığını ve ileri evre hastalarda yaşam süresi ile kalitesini yükselttiğini vurguladı.</div> <div>Uzman, tedavi sürecinde psikolojik destek, ağrı ve semptom yönetimi gibi önlemlerin de büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor. Destek grupları ve hastanelerdeki psikososyal birimler, hastaların ve yakınlarının süreci daha güçlü bir şekilde yönetmesine yardımcı oluyor.</div> <div>Prof. Dr. Kaplan, toplum genelinde tarama ve farkındalık çalışmalarının yaygınlaştırılmasının, sigarayı bırakma desteğinin güçlendirilmesinin, gençlerin tütün ürünlerinden korunmasının ve çevresel risklerin azaltılmasının akciğer kanserinin yükünü azaltmada kritik rol oynadığını belirtiyor. Uzman, Kasım ayını bir hatırlatma dönemi olarak değerlendirerek belirtilerin küçümsenmemesi ve risklerin bilinçle yönetilmesi gerektiğini söyledi.</div>