<div>Diyarbakır’da <strong>yazın son günleri</strong>, meyve ve sebze üreticileri için hasat döneminin zirve noktası olarak yaşanıyor. Özellikle <strong>karpuz, kavun, domates, biber ve patlıcan</strong> gibi yaz mahsulleri tarlalardan toplanarak şehrin pazarı ve mutfaklarına ulaşıyor.</div> <h3><strong>Tarladan Sofraya Yolculuk</strong></h3> <div>Bahçelerde başlayan hasat, çiftçilerin titiz çalışmasıyla devam ediyor. Ağustos sonu güneşinin etkisiyle ürünler olgunlaşırken, işçiler erken saatlerde tarlalara girerek günün en serin saatlerini değerlendiriyor. Hasat edilen ürünler, ardından şehir içi pazarlara taşınıyor ve halkın sofrasına taze bir şekilde ulaşıyor.</div> <h3><strong>Renkli Pazarlarda Canlılık</strong></h3> <div>Diyarbakır pazarları, yazın son mahsulleriyle adeta bir renk cümbüşüne dönüyor. Karpuz ve kavunun kırmızı ve sarı tonları, biber ve domatesin canlı yeşil ve kırmızı renkleriyle birleşiyor. Pazarlarda alışveriş yapanlar, hem ürünlerin tazeliğini hem de bölgenin tarımsal çeşitliliğini gözlemleme fırsatı buluyor.</div> <h3><strong>Hasadın Ekonomik ve Kültürel Boyutu</strong></h3> <div>Mevsim sonu hasadı, çiftçiler için ekonomik açıdan büyük önem taşıyor. Aynı zamanda bu dönem, Diyarbakır’ın geleneksel tarım kültürünü ve yazdan sonbahara geçiş ritüellerini de gözler önüne seriyor. Mahallelerde ve köylerde yapılan hasat sohbetleri, halkın tarımsal yaşamla kurduğu güçlü bağları yansıtıyor.</div> <h3><strong>Gelecek Sezon İçin Hazırlık</strong></h3> <div>Hasadın ardından topraklar temizleniyor ve sonbahar ekimi için hazırlıklar başlıyor. Çiftçiler, toprağın verimli kalması için doğal gübreleme yöntemleri ve sulama planları yapıyor. Bu ritim, Diyarbakır tarımının sürdürülebilirliğini de destekliyor.</div>