USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Diyarbakır’da Ev Ekmeği Kültürü Direniyor

Diyarbakır’da yüzyıllardır sürdürülen ev ekmeği geleneği, endüstriyel üretimin gölgesinde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Mahalle fırıncısı Mehmet Aydın, “Eskisi gibi evlerden hamur gelmiyor, insanlar hazır ekmeği tercih ediyor,” diyerek değişimi özetliyor.

Diyarbakır’da Ev Ekmeği Kültürü Direniyor

Yüzyıllardır süregelen geleneksel ev ekmeği kültürü, modern yaşamın etkisiyle giderek zayıflıyor. Diyarbakır’da halen bazı mahallelerde sürdürülen “evde yoğur, fırında pişir” geleneği, endüstriyel ekmeğin yükselişi karşısında ayakta kalmaya çalışıyor.

Sabah erken saatlerde evlerinde yoğurdukları hamurları, mahalle fırınlarına getirerek pişiren kadınların sayısı her geçen gün azalıyor. Geçmişte her sokakta rastlanan bu manzara, bugün sadece belirli bölgelerde ve daha çok yaşlı kuşak tarafından yaşatılıyor.

Sur ilçesinde yıllardır mahalle fırıncılığı yapan Mehmet Aydın, geçmişin fırın alışkanlıklarını özlemle anlatıyor. “Eskiden sabahın erken saatlerinde kadınlar sırayla ellerinde hamur tekneleriyle gelirdi. Her evin kendine has bir ekmek kokusu olurdu. Şimdi ise evlerden gelen hamur çok azaldı, çoğu kişi hazır ekmek almayı tercih ediyor,” diyor.

Aydın’a göre, değişen yaşam koşulları, hızla artan hazır gıda tüketimi ve zaman darlığı, ev ekmeği geleneğini tehdit eden başlıca nedenler arasında. Ancak buna rağmen bazı aileler, büyükannelerinden kalma tariflerle ev ekmeği yapmayı sürdürüyor. Özellikle taş fırınlarda pişirilen bu ekmekler, hem lezzeti hem de doğallığıyla tercih sebebi olmaya devam ediyor.

Fırınların da evden getirilen hamura özel önem verdiğini belirten Aydın, “Bu kültür yaşasın istiyoruz. Bizim işimiz sadece pişirmek değil, bir geleneği de sürdürmek,” diye konuşuyor.

Uzmanlar ise geleneksel ev ekmeği kültürünün sadece bir beslenme alışkanlığı değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın, paylaşımın ve mahalle kültürünün bir parçası olduğuna dikkat çekiyor. Diyarbakır’ın taşı toprağıyla yoğrulmuş bu kültürün tamamen unutulmaması için yerel yönetimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının destek vermesi gerektiği vurgulanıyor.