<div></div> <div>Sürekli çalışan cihazlar, bildirim sesleri, komşu tadilatları, apartman içi konuşmalar... Diyarbakır'da yaşamının ortasında evlerde sessizlik bulmak giderek zorlaşıyor. Uzmanlar bu durumu “görünmeyen bir stres kaynağı” olarak tanımlarken, vatandaşlar da dijital çağda gerçek sessizlikle bağlarının koptuğunu söylüyor.</div> <h3><strong>Her Yerde Gürültü, Evde Bile</strong></h3> <div>Diyarbakır'da birçok evde televizyon açıkken aynı anda telefondan video izleniyor, bilgisayarda arka planda müzik çalıyor. Aile içi konuşmalar bile çoğu zaman birden fazla cihazın sesiyle bölünüyor. Bu durum, sadece fiziksel değil, zihinsel yorgunluğu da beraberinde getiriyor.</div> <h3><strong>Dijital Yorgunluk Yeni Bir Gerçeklik</strong></h3> <div>Araştırmalar, insanların günde ortalama 63 kez telefona baktığını, uyanır uyanmaz ilk iş olarak ekranla temas kurduğunu gösteriyor. Bu döngü içinde “sessizlik” artık boşluk değil, ihtiyaç haline geldi. Ancak bu ihtiyaç çoğu zaman fark edilmiyor.</div> <h3><strong>Kendi Odasında Sessizlik Arayanlar</strong></h3> <div>Gençler kulaklıkla bile yalnız kalamadıklarını ifade ederken, bazı aileler ev içinde “sessiz saatler” uygulamasına geçti. Televizyon, müzik ve telefon seslerinin belli saatlerde kapatılması, dijital diyet kadar etkili görülüyor.</div> <h3><strong>Zihinsel Gürültü de Artıyor</strong></h3> <div>Dış gürültünün yanında iç ses de büyüyor. Gün boyu gelen mesajlar, bildirimler, kısa videolar ve bilgi bombardımanı, insanların kendi düşüncelerini duymasını zorlaştırıyor. Bu da dikkat eksikliği, unutkanlık ve huzursuzluk gibi belirtilerle kendini gösteriyor.</div> <h3><strong>Yeni Bir İhtiyaç: Sessiz Odalar mı?</strong></h3> <div>Gelişmiş ülkelerde apartman projelerinde “sessiz alan” tasarımları gündeme gelirken, Türkiye’de de mimarlar artık evlerde akustik düzenlemelere yöneliyor. Balkon yerine izole bir çalışma köşesi, her zamankinden daha kıymetli hale geldi.</div>