<div></div> <div>Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin kavurucu yazlarına alışkın olan Diyarbakırlılar, bu yıl olağanüstü sıcaklıklarla karşı karşıya kaldı. Termometreler gün içinde 45 dereceyi aşarken, birçok vatandaş dışarıya göre ev içlerinde daha fazla sıcaklık hissedildiğini belirtiyor. Bu durum yalnızca konforu değil, halk sağlığını da tehdit eder hale geldi.</div> <div>Kent genelinde birçok yapıda hissedilen sıcaklığın dış ortamdan daha yüksek olmasının temelinde; yetersiz havalandırma, zayıf ısı yalıtımı ve yapı malzemelerinin termal özellikleri yer alıyor. Özellikle betonarme yapılarda gün boyunca emilen ısı, akşam saatlerinde iç mekânlara geri yayılıyor ve bu da iç ortam sıcaklığının gece saatlerinde bile düşmemesine neden oluyor.</div> <h3><strong>Havalandırma yoksa sıcaklık kaçınılmaz</strong></h3> <div>Uzman değerlendirmelerine göre, çapraz havalandırmanın yapılamadığı, pencerelerin çoğunlukla kapalı tutulduğu evlerde sıcak hava içeride hapsoluyor. Gün boyunca ısınan iç hava sirkülasyonla dışarı atılamadığı için, evin içi dışarıdan daha sıcak hale geliyor.</div> <div>Ayrıca çoğu binada yalıtım sistemlerinin yetersiz olduğu görülüyor. Bu durum, çatı ve duvarlardan doğrudan ısı transferine neden olarak, klima veya vantilatör gibi serinletici cihazların etkisini azaltıyor. Isı köprülerinin önlenmediği yapılarda ise sıcaklık sızmaları doğrudan iç mekâna ulaşıyor.</div> <h3><strong>Termal kütle etkisi geceleri bile serinlik bırakmıyor</strong></h3> <div>Beton, tuğla ve taş gibi malzemelerle inşa edilmiş binalarda “termal kütle” etkisi sıkça görülüyor. Bu malzemeler, gün boyunca ısıyı emip depoluyor; güneş battıktan sonra ise bu ısıyı içeriye salıyor. Bu nedenle, akşam saatlerinde dışarısı serinlese bile ev içi sıcaklığı yüksek kalmaya devam ediyor.</div> <div>Birçok vatandaş gece serinlemek için dışarıya çıkmak zorunda kaldığını ifade ederken, özellikle yaşlılar, kronik hastalığı olanlar ve çocuklar bu durumdan daha fazla etkileniyor.</div> <h3><strong>Uzmanlardan alınabilecek önlemler listesi</strong></h3> <div>Bu sıkıntılı süreçte serin kalmak için bazı basit ama etkili yöntemler öneriliyor:</div> <div><strong>Çapraz havalandırma yapılmalı:</strong> Sabah erken saatlerde ve akşam serinliğinde karşılıklı pencereler açılarak hava dolaşımı sağlanmalı.</div> <div><strong>Güneşlik ve kalın perdeler kullanılmalı:</strong> Güneş ışığını kesmek için stor perde, panjur veya alüminyum folyo gibi çözümler uygulanabilir.</div> <div><strong>Elektrikli aletler gündüz saatlerinde az kullanılmalı:</strong> Fırın, ütü ve bilgisayar gibi cihazlar ortama ısı yayar; kullanımı gece saatlerine bırakılmalı.</div> <div><strong>Yalıtım sistemi gözden geçirilmeli:</strong> Özellikle çatı ve dış cephelerde ısı yalıtımı olan yapılar, sıcak hava transferini önemli ölçüde azaltır.</div> <div><strong>Koyu renkli cephelerden kaçınılmalı:</strong> Dış cephe rengi güneş ışığını çektiği için açık tonlar tercih edilmeli.</div> <h3><strong>Aşırı sıcaklıklar daha ne kadar sürecek?</strong></h3> <div>Meteorolojik değerlendirmelere göre, bölgede etkili olan sıcak hava dalgası önümüzdeki günlerde de devam edecek. Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 8 ila 10 derece üzerinde seyretmesi beklenirken, özellikle öğle saatlerinde dışarı çıkılmaması, bol sıvı tüketilmesi ve serin alanlarda kalınması tavsiye ediliyor.</div> <h3><strong>Evler artık güvenli sığınak değil</strong></h3> <div>Eskiden sıcak havalardan korunmak için tercih edilen evler, artık dışarıdan daha sıcak hâle gelmiş durumda. Bu yeni durum, Diyarbakır gibi yazı sert geçen kentlerde yapıların iklime uygun inşa edilmesi ve mevcut yapıların da enerji verimliliğine uygun şekilde dönüştürülmesi gerekliliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.</div>