<div></div> <div>Diyarbakır futbolunun sahne arkasındaki en önemli emekçilerinden biri olan 59 yaşındaki Hüseyin Güler, üç on yılı aşkın süredir sahaları maçlara hazır hale getiriyor. Güler, 10 yıl boyunca Diyarbakırspor’un antrenman sahalarını hazırladıktan sonra, son 5 yıldır Diyarbekirspor’un çimlerine hayat veriyor.</div> <div>Futbol sevgisini mesleğine yansıttığını belirten Güler, bu iş sayesinde üç çocuğunu üniversiteye göndermenin gururunu yaşadığını dile getirdi. 2010-2011 sezonunda Diyarbakırspor’un küme düşüşüne tanıklık eden Güler, “Sezonun bitmesine 7 hafta kala düşüşümüz kesinleşmişti. O günler meslekte en zor zamanlarımdı, hâlâ unutamıyorum” ifadelerini kullandı. Geçtiğimiz sezon Diyarbekirspor’un küme düşmesiyle de büyük üzüntü yaşadığını söyledi.</div> <div></div> <div>Futbolun kendisi için hayatın bir parçası olduğunu vurgulayan Güler, yıllar boyunca Mansur Çalar, Deniz Naki, Yusuf Yağmur ve Abdullah Çetin gibi isimlerle dostluklar kurduğunu belirterek, “Her şey memleketimin futbolu içindi” dedi.</div> <div>“<strong>Futbol, öfkeyi kontrol etme oyunudur. Bir intikam oyunudur. İradeyle ilgilidir</strong>” sözleriyle futbolun kendisine kattıklarını özetleyen Güler, sahalarda birçok sakatlığa da tanıklık ettiğini aktardı. “Ayağı kırılan, ön çapraz bağı kopan, hatta bayılan futbolcular gördüm. Futbol dışarıdan göründüğü kadar kolay değildir” diyerek sözlerini tamamladı.</div>