<div>Polat, bu yöntemiyle yalnızca ev değil, aynı zamanda bir dönemi de satıyor adeta. “Bilgisayarla aram hiç iyi olmadı. Ben müşterimin gözünün içine bakarak konuşurum, ilanı da kendi kalemimle yazarım,” diyor. Onun için emlakçılık bir iş değil, bir yaşam biçimi.</div> <div> </div> <div>Sur’un tarih kokan taş duvarları arasında, Polat’ın camındaki ilanlar sadece kiralık ya da satılık daireler değil, aynı zamanda kentin geçmişine açılan küçük pencereler gibi. Eski usulle yazılmış, kimi zaman birkaç cümlelik ilanların ardında yılların tecrübesi ve samimiyeti yatıyor.</div> <div></div> <div> </div> <div>“Dükkanımı ilk açtığımda cep telefonu yoktu, bilgisayar zaten hayal gibiydi. İnsanlar yürüyerek gelir, cama bakar, içeri girerdi. Şimdi herkes telefona bakıyor ama hâlâ buraya gelen çok,” diyerek anlatıyor geçmişi.</div> <div> </div> <div>Meas Polat’ın kapısını çalanlar sadece ev arayanlar değil; nostaljiye özlem duyanlar, sohbet etmek isteyenler ve Sur’da hâlâ geleneklere bağlı bir esnaf görmek isteyenler de oluyor. Kimi zaman bir çay eşliğinde başlayan bu sohbetler, bir evin anahtar teslimiyle son buluyor. Belki de bu yüzden onun müşterileri yıllar sonra çocuklarıyla bile geri dönüyor. “Babam sizinle ev almıştı, şimdi sıra bende,” diyen gençlerle sıkça karşılaşıyor.</div> <div></div> <div> </div> <div>Polat’ın hikayesi, teknolojinin hızına karşı ayakta duran bir esnafın, zamanla inşa ettiği güvene dayalı ilişkilerin ve Sur sokaklarındaki köklü bir geleneğin öyküsü.</div> <div> </div> <div> </div>