USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Diyarbakır’da Ustalar Son Nöbetini Tutuyor

Diyarbakır sokaklarında bir zamanlar çekiç, örs ve köstek sesleri yankılanırdı. Ancak kalaycılar, semerciler, nalbantlar ve yorgancılar artık sadece hatıralarda yaşıyor. Şehrin “unutulan meslekleri”, son ustalarının anlattığıyla gün yüzüne çıkıyor.

Diyarbakır’da Ustalar Son Nöbetini Tutuyor

Diyarbakır’ın tarihi sokaklarında yıllar boyunca pek çok geleneksel meslek hayatın ritmini belirledi. Ancak son yıllarda ekonomik koşullar, modern üretim teknikleri ve gençlerin bu mesleklere yönelmemesi, birçok usta için “son nöbeti tutma” dönemini başlattı.

50 yıllık kalaycı Ahmet Usta, “Eskiden sabah dükkanı açtığımda içerisi müşterilerle dolardı. Şimdi haftada bir gelen olursa şükrediyoruz. İnsanlar artık tencereyi tamir ettirmiyor, yenisini alıyor” sözleriyle yaşanan değişimi özetliyor.

Semerciler ve Nalbantlar Sessizliğe Bürünüyor

Kırsal alanlardan gelen at ve eşekler için semer yapan ustalar, modern taşıma araçlarının yaygınlaşmasıyla mesleklerini sürdüremiyor. Semercilerden Mehmet Usta, “Hayvan hâlâ var ama semer yok. Çırak da yok, iş benden sonra bitecek” diyor.

Benzer şekilde nalbantlar da atların yerini traktör ve motorların almasıyla eski önemini yitirdi. Ustalar, bu mesleklerin kaybolmasının sadece ekonomik değil, kültürel bir boşluk yaratacağını vurguluyor.

Yorgancılık: Çeyiz Kültürünün Kaybolan Sesi

Diyarbakır’da yorgancılık da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Çeyiz kültürünün market ürünleriyle yer değiştirdiğini belirten bir yorgancı, “Eskiden bir kız çocuğu doğduğunda annesi burada yorgan yaptırırdı. Şimdi her şey hazır alınıyor, el emeği kayboluyor” diyor.

Çırak Yok, Gelecek Yok

Ustaların ortak şikâyeti ise gençlerin mesleklerden uzaklaşması. Uzun çalışma saatleri, düşük kazanç ve sosyal güvencenin olmaması, çırak yetişmesini engelliyor. Ustalar, “Çırak gelmeyince meslekler de kayboluyor” diyerek durumun vahametini anlatıyor.

Kültürel Kayıp: Sadece Meslek Değil, Bir Hayat Tarzı Gidiyor

Uzmanlara göre bu mesleklerin yok oluşu, yalnızca ekonomik değil kültürel bir kayıp. Usta-çırak ilişkileri, sabır ve el emeği anlayışı, mahalle kültürü ile birlikte yavaş yavaş tarihe karışıyor.

Ahmet Usta sözlerini şöyle tamamlıyor:“Biz bu meslekleri bırakmadık, ama meslekler bizi bırakıyor. Bir gün bizim dükkânımız kapanacak ve kimse fark etmeyecek.”