<div>Diyarbakır’ın pek çok mahallesinde sonbahar aylarında kilerler hareketlenir. Bulgur, mercimek, kuru fasulye ve nohut çuvalları üst üste dizilir. Tandır ekmeği, tarhana ve erişte gibi ürünler ise uzun süre bozulmadan saklanabilecek şekilde hazırlanır.</div> <h3>Kurutmalıklar Renk Cümbüşü Oluşturur</h3> <div>Evlerin balkon ve avlularında asılı biber, patlıcan ve kabak kuruları, rengârenk bir manzara sunar. Kurutulmuş sebzeler, kışın dolma ve yemeklerde kullanılır. Bu yöntem, hem lezzeti hem de besin değerini korur.</div> <h3>Reçel ve Turşu Kavanozları</h3> <div>Kış sofralarının vazgeçilmezlerinden reçel ve turşular da bu dönemde hazırlanır. İncir, kayısı ve vişne reçelleri ile salatalık ve lahana turşuları, cam kavanozlarda kiler raflarını süsler.</div> <h3>Paylaşma Kültürü Devam Ediyor</h3> <div>Zahire hazırlığı sadece kendi aile ihtiyaçlarını karşılamak için yapılmaz. Komşular ve akrabalar arasında ürünler değiş tokuş edilir. Bir evin fazladan yaptığı erişte, başka bir evden gelen kurutmalık biberle takas edilir.</div> <h3>Gelenekten Geleceğe</h3> <div>Günümüzde marketlerde her türlü ürün kolayca bulunabilse de, Diyarbakır’da pek çok aile hâlâ bu geleneği sürdürüyor. Bu hem ekonomik bir çözüm hem de geçmişle bağı koruyan bir yaşam biçimi olarak görülüyor.</div>