<div>Diyarbakır’ın tarihi Sur ilçesinde bulunan Zinciriye Medresesi, 1198 yılında Artuklu Hükümdarı Kutbuddin Muzaffer II. Sökmen tarafından inşa edildi. Sincariye Medresesi adıyla da bilinen yapı, Osmanlı mimarisinin en görkemli örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor. Yapımında tamamen siyah bazalt ve beyaz kalker taşının kullanılması, dönemin taş işçiliğinin ustalığını gözler önüne seriyor.</div> <div></div> <h3>Müze ve Kuran Kursu Olarak Tarihi Görevler</h3> <div>Zinciriye Medresesi, tarih boyunca farklı işlevlerle kullanıldı. 1934 yılında Diyarbakır Arkeoloji Müzesi olarak değerlendirilen yapı, I. Dünya Savaşı’na kadar medrese olarak hizmet verdi. Günümüzde ise Kuran kursu olarak faaliyet gösteriyor. Bu çok yönlü geçmiş, medresenin Diyarbakır’ın kültürel ve dini hayatındaki önemini bir kez daha ortaya koyuyor.</div> <div></div> <h3>Osmanlı Eğitim Geleneğinin Öncü Kurumu</h3> <div>Osmanlı döneminde medreseler, sübyan mekteplerinin ardından gelen eğitim kurumları olarak hem dini hem de bilimsel eğitim sağlıyordu. 18. yüzyılda Zinciriye Medresesi ve Vakfı, geniş bir personel kadrosuyla hizmet verirken, birçok görev tek bir kişi tarafından yürütülüyordu. Bu durum, medresenin eğitim ve yönetim alanındaki dinamizmini yansıtıyor.</div> <h3>Turistik ve Dini Ziyaret Noktası</h3> <div>Günümüzde Zinciriye Medresesi, Osmanlı ihtişamını yansıtan mimarisiyle Diyarbakır’ın önemli turistik ve dini merkezlerinden biri olarak öne çıkıyor. Tarihi dokusu ve kültürel mirasıyla hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çeken medrese, Sur ilçesinin sembolik yapılarından biri olmaya devam ediyor.</div>