USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Diyarbakır'ın ilk yerleşim yeri neresi?

Tarihin katman katman işlendiği Anadolu coğrafyasında yer alan Diyarbakır, sahip olduğu kültürel miras ve binlerce yıllık geçmişiyle tarihçilerin ve arkeologların her dönem ilgisini çekmeyi başarıyor.

Diyarbakır'ın ilk yerleşim yeri neresi?

Diyarbakır’ın İlk Yerleşim Noktası Ortaya Çıkıyor

Tarihin katman katman işlendiği Anadolu coğrafyasında yer alan Diyarbakır, sahip olduğu kültürel miras ve binlerce yıllık geçmişiyle tarihçilerin ve arkeologların her dönem ilgisini çekmeyi başarıyor. Bugün modern şehir kimliğiyle tanınsa da Diyarbakır’ın ilk yerleşim izleri oldukça eski bir geçmişe dayanıyor. Yapılan araştırmalara göre bu topraklardaki ilk yerleşim yeri Amida Höyüğü olarak bilinen bölgeyi işaret ediyor.

Amida Höyüğü: Uygarlıkların Başlangıç Noktası

Sur ilçesinin kalbinde yer alan Amida Höyüğü, Diyarbakır’ın bilinen en eski yaşam alanlarından biri olarak öne çıkıyor. Yaklaşık 8000 yıl öncesine kadar uzandığı tahmin edilen bu höyükteki kazılar, bölgenin Neolitik Çağ’dan itibaren kesintisiz olarak yerleşim gördüğünü ortaya koyuyor. Höyük üzerinde hüküm süren uygarlıklar arasında Asurlular, Medler, Persler, Romalılar ve Bizanslılar gibi birçok büyük medeniyet bulunuyor.

Bugün Artuklu Sarayı'nın kalıntılarının da bulunduğu bu alan, sadece bir arkeolojik alan değil, aynı zamanda Diyarbakır’ın hafızasını taşıyan bir merkez niteliğinde. Kazılar ilerledikçe buradan çıkarılan buluntular, sadece Diyarbakır’ın değil, Mezopotamya'nın da erken dönemlerine ışık tutuyor.

Sur İçinde Başlayan Yaşam: Kale ve Çevresi

Diyarbakır Surları, bugünkü şehir merkeziyle bütünleşmiş durumda olsa da bu surların çevresi tarih boyunca ilk yerleşimlerin kurulduğu bölge olarak dikkat çekiyor. Özellikle İçkale adı verilen bölüm, hem idari hem de askeri anlamda uzun yıllar boyunca merkezî bir işlev görmüş. Bu bölge, tarihi boyunca hükümdar saraylarına, ibadethanelere ve sivil yaşam alanlarına ev sahipliği yaptı.

Dicle Nehri’nin hemen kıyısında yükselen bu alan, doğal korunaklı yapısıyla da yerleşim için elverişli bir konuma sahipti. Bugün bile sur içindeki bazı sokakların altında daha eski yapılara ait izlerin bulunması, bölgenin ne kadar katmanlı bir geçmişe sahip olduğunu açıkça ortaya koyuyor.

Tarih Yazan Topraklarda Süreklilik

Diyarbakır’da yerleşim yalnızca geçmişte kalmadı, tarihî bölgelerde yaşam bugüne kadar kesintisiz sürdü. Bu da kentin kültürel dokusunun canlı kalmasına büyük katkı sağladı. Özellikle Sur içindeki mahalleler hâlâ geleneksel mimariyle iç içe bir yaşam sunuyor. Bu da bölgenin geçmiş ile günümüz arasında doğal bir köprü kurmasına imkân tanıyor.

Diyarbakır’ın ilk yerleşim yeri olan Amida Höyüğü ve çevresi, yalnızca arkeolojik bir merak unsuru değil; aynı zamanda bu topraklarda yaşamın ne denli eski ve köklü olduğunu belgeleyen en güçlü kanıtlardan biri olarak önemini koruyor.