Diyarbakır Karacadağ Pirinci Hasadı Başladı

Diyarbakır Karacadağ’da Geleneksel Yöntemlerle Pirinç Hasadı Sürüyor

Diyarbakır’ın Karacadağ bölgesinde, zorlu kayalık ve taşlık arazilerde büyük emeklerle yetiştirilen Karacadağ pirinci, çiftçilerin sabahın erken saatlerinden gün batımına kadar süren yoğun mesaisiyle hasat ediliyor. Biçerdöverlerin kullanılamadığı alanlarda oraklarla yapılan hasat, üreticilerin sabır ve azimle sürdürdüğü geleneksel yöntemlerle devam ediyor.

Orakla Biçilen Doğal Karacadağ Pirinci

Çiftçiler, biçerdöverlerin giremediği kayalık alanlarda orak kullanarak hasat yapıyor. Daha sonra orakla toplanan pirinçler, sapından ayrılarak fabrikaya gönderiliyor. Bu yıl Karacadağ pirincinin, bol su alması ve doğal koşullarda yetişmesi sebebiyle geçen yıla göre daha verimli olduğu belirtiliyor. Üreticilerden Ramazan Asar, “Sabah 07.00’de başlayıp akşam güneş batana kadar çalışıyoruz. Zorlu arazi koşullarına rağmen emeğimizin karşılığını almaktan mutluyuz” dedi.

50 Yıllık Tecrübe ile Eşsiz Lezzet

Bölgede 50 yıldır Karacadağ pirinci yetiştiren 80 yaşındaki Ahmet Asar, dedelerinden kendisine miras kalan bu geleneği sürdürmekten gurur duyduğunu ifade etti. Asar, “Karacadağ pirinci dağların ve kayalıkların arasında yetişiyor. Tadının ve kalitesinin başka hiçbir yerde olmadığını düşünüyorum” diye konuştu.

Karacadağ Pirincinin Gerçek Lezzeti Doğallığında Saklı

Alaeddin Asar, “Karacadağ pirinci tamamen doğal ve gübresizdir. Soğuk sondaj suyuyla sulanır ve gerçek Karacadağ pirinci ancak kayalık arazide yetişen pirinçtir” diyerek üretim sürecine dikkat çekti. Geçen yıla göre verimin artmasıyla çiftçilerin yüzü gülerken, 25 kiloluk pirinç çuvalının fiyatı 2.800 TL’den başlıyor.

Tarihi Miras: Karacadağ Pirinci

Çiftçilerden Şakir Yağız, “Dedelerimizden miras kalan Karacadağ pirinci, tarih boyunca meşhur olmuştur. Bu pirincin tadı başka hiçbir yerde bulunmaz” diyerek bölge pirincinin kültürel ve ekonomik önemine vurgu yaptı.

Karacadağ pirinci, zor koşullara rağmen doğal yöntemlerle yetiştirilmeye devam ediyor. Bölgenin geleneksel tarım kültürünün yaşayan bir örneği olan bu ürün, hem yerel ekonomiye katkı sağlıyor hem de sofralara eşsiz bir lezzet sunuyor.