USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Diyarbakır Ne Zaman Fethedildi?

Diyarbakır, Mezopotamya ile Anadolu arasında köprü konumunda yer alan tarihî bir kent olarak binlerce yıllık geçmişe sahip.

Diyarbakır Ne Zaman Fethedildi?

Diyarbakır’ın Tarihi Fethi ve İlk Egemenlik Kuruluşu

Diyarbakır, Mezopotamya ile Anadolu arasında köprü konumunda yer alan tarihî bir kent olarak binlerce yıllık geçmişe sahip. Farklı uygarlıklara ev sahipliği yapmış bu topraklar, özellikle stratejik önemi nedeniyle tarih boyunca birçok devletin hedefi olmuştur.

Diyarbakır’ın İslam orduları tarafından fethi ise, bölge tarihinin dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir. Şehir, İslamiyet’in yayılış döneminde Arap komutanlar tarafından fethedilmiş ve bu gelişme, bölgedeki siyasi ve kültürel yapıyı tamamen değiştirmiştir.

Hz. Ömer Döneminde Diyarbakır’a Ulaşan İslam Orduları

Diyarbakır’ın fethi, Halife Hz. Ömer’in halifeliği sırasında, 639 yılı civarında gerçekleşmiştir. İslam ordularının başında bulunan ünlü komutan Iyaz bin Ganm, o dönemde Mezopotamya ve çevresindeki yerleşim yerlerine yönelmiş ve birçok şehri savaş ya da anlaşma yoluyla İslam topraklarına katmıştır.

Diyarbakır ise o tarihte Bizans İmparatorluğu’na bağlı bir şehir durumundaydı ve kent surlarla çevriliydi. Kuşatma sürecinin ardından şehir teslim alınmış ve böylece bölgeye İslam hâkimiyeti yerleşmiştir. Bu fetihle birlikte, bölge halkının yeni yönetimle olan ilişkileri de şekillenmeye başlamıştır.

Fetihle Değişen Kültürel Yapı ve Yerel Yaşam

Şehrin İslam orduları tarafından alınmasının ardından, Diyarbakır’da hem idari hem de toplumsal açıdan büyük dönüşümler yaşandı. Yeni gelen yönetimle birlikte İslami hukuk sistemi uygulanmaya başlanmış, camiler inşa edilmiş ve halkın büyük bölümü zamanla İslamiyet’i benimsemiştir.

Bölgedeki yerel halkla kurulan diyaloglar, dönemin komutanlarının şehri sadece fethetmekle kalmayıp aynı zamanda sosyo-kültürel uyum sürecini de yönetmeleriyle dikkat çeker. Bu süreçte, Diyarbakır’da ticaret, zanaat ve tarımsal faaliyetler de yeniden organize edilmiş, şehir kısa sürede canlı bir merkez haline gelmiştir.

Diyarbakır’ın Fethinden Sonra Kurulan İlk İslamî Yapılar

Diyarbakır’ın fethiyle birlikte inşa edilen yapılar arasında en dikkat çekeni, Ulu Cami’dir. Daha önce kilise olarak kullanılan bir yapının camiye dönüştürülmesiyle oluşturulan bu ibadethane, İslamiyet’in bölgeye kök salmasının simgelerinden biri olmuştur. Aynı zamanda medreseler, hanlar ve çeşmeler gibi sosyal yapılar da bu dönemde inşa edilmiştir.

Şehir mimarisi yeni yönetim anlayışına göre şekillendirilirken, bu değişim halkın günlük yaşamında da derin etkiler bırakmıştır. İslam kültürüyle bütünleşen Diyarbakır, zamanla doğu ve güneydoğunun ilim merkezlerinden biri haline gelmiştir.

Fetih Sonrası Diyarbakır’ın Bölgesel Gücü ve Önemi

İslam ordularının Diyarbakır’ı fethetmesinden sonra şehir, bölgedeki diğer yerleşimlerin kontrolü açısından da merkezi bir rol oynamaya başlamıştır. Hem askeri üs olarak kullanılmış hem de yeni fetihlere zemin hazırlayan bir lojistik merkez haline gelmiştir.

Şehirde kurulan yönetim yapısı sayesinde, Halifelik tarafından gönderilen kadılar, askerî birlikler ve idareciler düzenli bir yapıyı sürdürmüş, bu da Diyarbakır’ın uzun yıllar boyunca istikrarlı bir İslam kenti olarak varlığını sürdürmesini sağlamıştır. Fethin ardından kurulan yönetim anlayışı, ilerleyen yüzyıllarda gelen Emevi, Abbasi ve Selçuklu gibi diğer İslam devletleri için de bir temel oluşturmuştur.