<div>Diyarbakır denildiğinde akla gelen ilk yapı, şüphesiz <strong>UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde</strong> yer alan ve Çin Seddi'nden sonra dünyanın en uzun ikinci sur sistemi olarak bilinen görkemli <strong>Diyarbakır Surları</strong>'dır. Ancak şehrin ve surların çok az bilinen ve eşsiz bir özelliği var: Diyarbakır Surları, binlerce yıllık tarihi boyunca farklı medeniyetlerin bıraktığı <strong>nadir ve zengin yazıt koleksiyonuyla</strong> adeta bir <strong>"Taş Kütüphane"</strong> görevi görüyor.</div> <div></div> <h2>Diyarbakır Surları: Bir Mimari Aşkınlık ve Epigrafik Hazine (Az Bilinen Gerçek)</h2> <div></div> <div>Diyarbakır Surları'nın mimari ihtişamı sıkça konuşulsa da, bu devasa yapının üzerindeki <strong>kabartmaların ve yazıtların</strong> zenginliği göz ardı edilir. Bu surlar, yalnızca savunma amaçlı inşa edilmiş bir mimari harika değil, aynı zamanda <strong>antik dönemden günümüze</strong> uzanan bir <strong>epigrafi (yazıt bilimi) laboratuvarıdır.</strong></div> <div></div> <h3>Neden "Taş Kütüphane" Çok Özel?</h3> <div></div> <div><strong>Medeniyetler Arası Dil Geçişi:</strong> Diyarbakır Surları, <strong>Roma, Bizans, Artuklu, Akkoyunlu ve Osmanlı</strong> gibi büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır. Surlar üzerindeki kitabeler, bu farklı dönemlere ait dilleri bir arada sunar. <strong>Latince, Grekçe, Süryanice, Arapça ve Farsça</strong> yazıtların yan yana veya üst üste bulunduğu sur bölümleri, dünyanın başka hiçbir yerinde kolay kolay rastlanmayacak <strong>tarihi bir dil laboratuvarı</strong> niteliğindedir.</div> <div><strong>Surların "Konuşan" Tarihi:</strong> Bu yazıtlar, sadece hükümdarların adlarını veya inşa tarihlerini içermez. Aynı zamanda, surların neden onarıldığını, hangi savaşların kazanıldığını, hatta bazen <strong>halkın günlük yaşamına ve inancına dair</strong> detayları da barındırır. Örneğin, belirli bir burçtaki bir kitabe, bir Roma imparatorunun zaferini anlatırken, hemen yanındaki Artuklu motifi <strong>sanat ve siyasetin iç içe geçtiği</strong> bir görsel şölen sunar.</div> <div><strong>Koleksiyonun Nadirliği:</strong> Surların bu denli büyük bir alanda, farklı coğrafyalara ait bu kadar çok ve çeşitli <strong>kültürel mesajı</strong> bir arada tutması, onu sadece Türkiye için değil, <strong>dünya epigrafi bilimi</strong> için de eşsiz kılmaktadır. Uzmanlar, surların her bir taşının, bir dönemden bir diğerine geçen bir <strong>tarih fısıltısı</strong> taşıdığını belirtiyor.</div>