<div> Diyarbakır’ın kalbi Sur ilçesinde yer alan ve 342 yıllık geçmişiyle tarih tutkunlarını kendine hayran bırakan Sülüklü Han, Osmanlı döneminden günümüze kadar ayakta kalmayı başaran ender yapılardan biri olarak dikkat çekiyor. 1683 yılında Hanilioğlu Mahmut Çelebi ve kız kardeşi Atike Hatun tarafından inşa ettirilen bu tarihi yapı, siyah bazalt taşlarla örülü sağlam mimarisiyle öne çıkıyor.</div> <h3><strong>Adını Kuyudaki Sülüklerden Alıyor</strong></h3> <h3><strong></strong></h3> <div>Sülüklü Han’a ismini veren en dikkat çekici unsur ise bahçesinde yer alan ve içinde sülüklerin yaşadığı kuyu. Yüzyıllar boyunca halk arasında “Sülüklü Han” olarak anılmasına neden olan bu kuyu, hanın tarihine mistik bir dokunuş katıyor. Tarihi kayıtlara göre han, bir dönem şifa merkezi olarak da kullanıldı. O dönemlerde hekimler, kuyudan çıkarılan sülüklerle çeşitli hastalıkları tedavi etmek için uygulamalarda bulunuyordu.</div> <h3><strong>Tarihi Yapı, Kültür ve Turizme Katkı Sunuyor</strong></h3> <h3><strong></strong></h3> <div>Bugün hem yerli hem de yabancı turistlerin yoğun ilgisini çeken Sülüklü Han, sadece tarihiyle değil, aynı zamanda otantik atmosferiyle de ziyaretçilerine geçmişe yolculuk fırsatı sunuyor. Kafeler, çay bahçeleri ve el işi ürünlerin satıldığı küçük dükkânlarla yaşayan bir kültür mekânına dönüşen han, Diyarbakır’ın simge yapılarından biri olmayı sürdürüyor.</div> <div>Şehirde kültür turizmini canlandıran önemli duraklardan biri olan Sülüklü Han, hem mimari miras hem de halk hafızasında yer eden efsaneleriyle Diyarbakır’ı keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak olma özelliği taşıyor.</div> <div></div>