<div class="p1"><span class="s1">Anneler Günü’nün en özel hikâyelerinden biri, Diyarbakır’da sessizce yaşanıyor. 85 yaşındaki Emine Turgut, ilerlemiş yaşı ve birçok hastalığı nedeniyle yıllardır yatağa bağımlı şekilde hayatını sürdürüyor. Yanında ise her an ona nefes olan, evladı gibi değil adeta gölgesi gibi yaşayan kızı rahime Turgut var.</span></div> <div class="p2"><span class="s1"></span></div> <div class="p1"><span class="s1">Diyarbakır Çermik ilçesinde yaşayan rahime <span class="Apple-converted-space"> </span>Turgut, genç yaşta evlenip boşanmış, ardından tek evladını kaybederek hayatının en ağır imtihanlarından birini yaşamış. Ama o, hayata küsmedi. Hayatını, gözünü kırpmadan baktığı annesine adadı. Gündüz gece demeden, bir gün olsun şikâyet etmeden annesinin başucunda.</span></div> <div class="p2"><span class="s1"></span></div> <div class="p1"><span class="s1">Rahime Turgut için annesi Emine için sadece bir aile büyüğü değil; yaşamın kendisi. Çarşıya, pazara gitmesi gerektiğinde bile annesini yalnız bırakmıyor. Komşularına emanet ediyor, ama gözü arkada, kalbi hep evde.</span></div> <div class="p2"><span class="s1"></span></div> <div class="p1"><span class="s1">Fedakârlığın, vefanın ve evlat sevgisinin en güzel örneklerinden biri olan bu hikâye, Anneler Günü’nde yürekleri ısıtıyor. Rahime Turgut’un gözlerinde ne yorgunluk var ne de pişmanlık. O sadece bir evlat değil; bir ömürlük dua, bir ömürlük sadakat.</span></div> <div class="p2"><span class="s1"></span></div> <div class="p1"><span class="s1">Rahime Turgut, annesini çok sevdiğini anlatarak, “Bütün annelerin anneler gününü kutluyorum. Benim annem hasta, yatalak. Ben ona bakıyorum. Yemeğini veriyorum. Kıyafetini değiştiriyorum. Kısacası bütün ihtiyaçlarını karşılıyorum. Bunu keyif yaparak yapıyorum. Annemi çok seviyorum.”dedi.</span></div> <div class="p1"><span class="s1"></span></div>