<h3 data-end="95" data-start="0"><strong data-end="95" data-start="0">Diyarbakırlıların Kökeni Nereye Dayanıyor? Mezopotamya'nın Kadim Halklarıyla Başlayan Tarih</strong></h3> <div data-end="532" data-start="97">Güneydoğu Anadolu’nun kalbinde yer alan Diyarbakır, yalnızca coğrafi olarak değil, tarihsel ve kültürel olarak da bölgenin en köklü şehirlerinden biridir. Binlerce yıllık geçmişiyle pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış olan şehir, halkının kökeni konusunda da merak uyandırır. Diyarbakırlıların etnik ve kültürel kökeni, Mezopotamya’nın derin tarihine kadar uzanır. Bu çeşitlilik, bugünkü sosyal yapının da temel taşlarını oluşturur.</div> <h3 data-end="603" data-start="534"><strong data-end="603" data-start="538">Kadim Uygarlıkların Etkisi: Asurlular, Aramiler ve Süryaniler</strong></h3> <div data-end="1008" data-start="605">Diyarbakır’ın geçmişi M.Ö. 3000’li yıllara kadar uzanır. Bu coğrafyada ilk yerleşik toplulukların Sümerler, Akadlar ve Asurlular olduğu bilinir. Özellikle Asurlular, Dicle Nehri çevresinde kurdukları kaleler ve şehirlerle bölgenin siyasi ve ticari gelişiminde önemli rol oynamıştır. Daha sonraki dönemlerde Aramiler ve Süryaniler gibi halklar da bölgeye yerleşmiş ve uzun süre varlıklarını sürdürmüştür.</div> <div data-end="1322" data-start="1010">Diyarbakır surlarının çevrelediği merkez, bu halkların mimari, dil ve dini inançlarıyla şekillenmiş; bu izler günümüze kadar ulaşmıştır. Süryanice yazıtlar, kiliseler ve eski yerleşim alanları, bölgedeki ilk halkların izlerini taşıyan önemli yapılardır. Bu dönemlerin etkisi, kentin kimliğinde hâlâ yaşamaktadır.</div> <h3 data-end="1401" data-start="1324"><strong data-end="1401" data-start="1328">İslamiyet Sonrası Yapılanma ve Kürt-Türk-Arap Unsurlarının Kaynaşması</strong></h3> <div data-end="1842" data-start="1406">1. yüzyılda İslamiyet’in bölgeye ulaşmasıyla birlikte, Diyarbakır’da yeni bir demografik yapı oluşmuştur. Arap kökenli yerleşimciler, İslam ordularıyla birlikte şehre yerleşmiş; daha sonra Türk boylarının bölgeye gelişiyle birlikte halk mozaiği daha da zenginleşmiştir. 11. yüzyıldan itibaren Selçuklu ve Artuklu dönemlerinde hem Türk nüfusu artmış hem de Kürt aşiretleri ile Arap topluluklarıyla iç içe geçen bir yaşam düzeni kurulmuştur.</div> <div data-end="2231" data-start="1844">Bugün Diyarbakırlılar arasında ağırlıklı olarak Kürt kökenli vatandaşlar yaşasa da şehirde Türk, Arap, Zaza, Ermeni ve Süryani kökenli insanlar da geçmişten bugüne birlikte yaşamıştır. Bu kültürel zenginlik, şehrin hem diline hem de geleneklerine yansımıştır. Sokaklarında birden fazla dili işitmek mümkün olduğu gibi, düğünlerinden mutfağına kadar farklı kültürlerin izleri görülebilir.</div> <div data-is-only-node="" data-is-last-node="" data-end="2589" data-start="2233">Diyarbakır halkının kökeni, bu çok katmanlı ve tarihsel olarak birbirine bağlı medeniyetlerin bıraktığı izlerle şekillenmiştir. Her bir dönem, şehrin sosyal dokusuna yeni bir halka eklemiş; bu da Diyarbakır’ı sadece bir şehir değil, adeta bir tarih mozaiği hâline getirmiştir. Şehirde yaşayan insanlar, bu zengin geçmişin taşıyıcısı ve devam ettiricisidir.</div>