USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Diyarbakırspor’un Altın Döneminde Vefa ve Hizmet Yarışı Hakimdi

Bir döneme damgasını vuran Diyarbakırspor’da yöneticilik, sadece para değil, memleket sevgisiyle yapılan bir gönül işiydi. Kulübe yapılan yardımlar hibe olarak verilir, "Diyarbakırspor beytül maldır" anlayışıyla hareket edilirdi.

Diyarbakırspor’un Altın Döneminde Vefa ve Hizmet Yarışı Hakimdi

Türk futbol tarihinde Doğu ve Güneydoğu’nun efsane kulübü olarak anılan Diyarbakırspor, sadece sportif başarılarıyla değil, yöneticilik anlayışıyla da hafızalara kazındı. Bugünün profesyonel kulüp yapılarından farklı olarak, bir zamanlar Diyarbakırspor’da yöneticilik görevini üstlenenler bu işi bir vefa borcu olarak görür, kulübe yaptıkları yardımları hibe ederdi. Bu geleneğin öncüsü olarak da merhum kurucu başkanlardan Çelebi Eser öne çıktı.

"Diyarbakırspor Beytül Maldır"

Merhum Çelebi Eser’in “Diyarbakırspor beytül maldır, verilen para geri istenmez” sözleri, o dönemin yöneticilik anlayışını özetliyordu. Kulüp yönetimlerinde yer alan iş insanları ve bürokratlar, hem maddi kaynak sağlar hem de sportif bilgi birikimleriyle kulübü ileri taşırdı. O dönem yöneticiler arasında parayı borç olarak vermek ayıp sayılırdı. Her yeni yönetim, kulübü bir sonrakine borçsuz şekilde devrederdi.

Eşrafın Öncü Rolü

Yalnızca Diyarbakırspor değil, kentin diğer amatör kulüplerinde de yönetimler, kentte itibarı olan, sevilen ve güvenilen eşraf isimlerden oluşurdu. Bu kişiler için spora hizmet etmek, topluma olan sorumluluğun bir parçasıydı. Özellikle 1970'li yıllarda yöneticilik yapan isimlerin Türkiye’deki büyük kulüplerle kurduğu dostluklar sayesinde Diyarbakırspor’a efsane futbolcular ve teknik adamlar kazandırıldı.

Nesilden Nesile Aktarılan Memleket Sevgisi

Hayırsever kimliğiyle de bilinen Çelebi Eser’in başlattığı bu kültür, sadece bir dönemle sınırlı kalmadı. Onun izinden giden birçok köklü Diyarbakır ailesi, spora ve memlekete hizmet etmeyi asli bir görev olarak benimsedi. Kulüplerin ayakta kalmasında bu anlayışın büyük payı oldu.

Vefasızlık ve Küskünlükler Kulüplere Zarar Verdi

Ancak zamanla bu değerli ailelerin ya spordan el çekmesi ya da çeşitli nedenlerle küstürülmesi, Diyarbakır’ın sportif yapısına da olumsuz yansıdı. Bugün hâlâ kulislerde, eski günlerdeki o vefa dolu yöneticilik anlayışının eksikliği dile getiriliyor.