<div>Her yıl dünya genelinde 30 milyondan fazla insanın yakalandığı sepsis, vücudun enfeksiyonlara verdiği kontrolsüz yanıt sonucu organ yetmezliği, doku hasarı ve ölüme kadar ilerleyebilen hayati bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Uzmanlar, özellikle ilk bir saatin tedavi açısından kritik olduğunu belirtiyor.</div> <div>Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı, aynı zamanda Genel Yoğun Bakım Sorumlusu Dr. Tülin Tünel, sepsisin halk arasında yaygın şekilde "kan zehirlenmesi" olarak bilinse de, aslında bağışıklık sisteminin enfeksiyona karşı aşırı ve düzensiz tepki vermesiyle ortaya çıkan ciddi bir klinik tablo olduğunu ifade etti.</div> <h3><strong>İlk Bir Saat Hayat Kurtarıyor</strong></h3> <div>Sepsisin en sık bakteri, virüs veya mantar enfeksiyonları sonucu geliştiğini belirten Dr. Tünel, “Bağışıklık sistemi bazı durumlarda enfeksiyonla savaşmayı bırakıp vücudun kendi dokularına zarar vermeye başlar. Bu durum, hayati organların işlevlerini kaybetmesine yol açabilir. Erken müdahale edilmezse septik şok gelişebilir ve bu da ölümcül olabilir” dedi.</div> <div>Sepsiste ilk bir saatin çok önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Tünel, “Tedavide başarı oranı, özellikle ilk 60 dakikada başlanırsa %85’in üzerine çıkabiliyor. Bu nedenle belirtiler ortaya çıkar çıkmaz tıbbi yardım alınmalı” ifadelerini kullandı.</div> <h3><strong>Belirtileri Hafife Almayın</strong></h3> <div>Sepsis genellikle şu belirtilerle kendini gösteriyor:</div> <div>Ani ateş yükselmesi veya düşmesi</div> <div>Hızlı nefes alıp verme</div> <div>Kalp atışlarında hızlanma</div> <div>Düşük tansiyon</div> <div>Bilinç bulanıklığı</div> <div>Gün boyu hiç idrara çıkmama</div> <div>Aşırı titreme ve şiddetli ağrı</div> <div>Solgunluk, ciltte beneklenme veya renk değişimi</div> <div>Konuşma bozukluğu, kafa karışıklığı</div> <div>Bu belirtiler görüldüğünde sepsis ihtimalinin göz önünde bulundurulması ve vakit kaybetmeden sağlık kuruluşuna başvurulması gerekiyor.</div> <h3><strong>Yüksek Riskli Gruplar Daha Dikkatli Olmalı</strong></h3> <div>Dr. Tünel, bebekler, yaşlılar, kronik hastalığı olanlar, bağışıklık sistemi zayıflamış bireyler ve yetersiz beslenen kişilerin sepsis açısından yüksek risk taşıdığını vurguladı. “Bu gruplarda hastalık daha hızlı ilerleyebilir. Tedavi sürecinde hasta yakın takibe alınır, enfeksiyon kaynağı belirlenir ve antibiyotik ile destekleyici yoğun bakım tedavisi uygulanır” diye konuştu.</div> <h3><strong>Hayatta Kalanlar Uzun Süreli Etkiler Yaşayabiliyor</strong></h3> <div>Ağır sepsis geçiren hastaların yaklaşık %30’unun hayatını kaybettiğini belirten Tünel, “Hayatta kalanların ise neredeyse yarısı sepsis sonrası fiziksel veya psikolojik uzun vadeli problemlerle mücadele ediyor. Bu nedenle erken teşhis ve deneyimli yoğun bakım ekipleriyle tedavi hayati önem taşıyor” dedi.</div> <h3><strong>Basit Ama Hayati: El Yıkama</strong></h3> <div>Sepsisten korunmanın en etkili yolunun enfeksiyonlardan korunmak olduğuna dikkat çeken Dr. Tünel, “En basit ve en etkili önlem doğru el yıkamadır. Özellikle toplu alanlarda ya da enfeksiyon riski taşıyan ortamlarda ellerin doğru şekilde temizlenmesi büyük önem taşır” dedi.</div> <h3><strong>Doğru El Yıkamanın 5 Altın Kuralı:</strong></h3> <div>Eller en az 10-15 saniye süreyle sabunla yıkanmalı.</div> <div>Parmak araları, tırnak dipleri ve avuç içleri iyice ovalanmalı.</div> <div>El antiseptiği kullanılıyorsa, başparmaklar ve el üstleri unutulmamalı.</div> <div>Eller temiz bir havlu ile kurulanmalı, musluk havlu ile kapatılmalı.</div> <div>Akan su altında kir ve artıklar iyice temizlenmeli.</div> <div></div>