<div></div> <div>Diyarbakır’a gelen bir grup araştırmacı, yıllardır süregelen çalışmalar neticesinde Nuh’un Gemisi’nin izlerinin Kırklar Dağı’nda olabileceği iddiasıyla dikkat çekici bulgulara ulaştı.</div> <div>Uydu görüntüleri, dağın yamacında 180 metre uzunluğunda ve 75 metre genişliğinde dikdörtgen şeklinde bir yapının varlığını ortaya koydu. Bu yapının doğal değil, insan eliyle yapılmış olduğu düşünülüyor.</div> <div></div> <h3>Uydu Görüntüleri ve Tevrat-Tefsir Analizleri Aynı Noktaya İşaret Ediyor</h3> <div>Araştırmaların temelini kutsal metinlerde yer alan ifadeler ve coğrafi veriler oluşturuyor. Araştırmacılar, Tevrat’ta tufanın Mezopotamya’da başladığına dair ifadelerin olduğunu, Kur’an’daki "Cudi" ifadesinin ise “yüksek yer” anlamına geldiğini belirterek, Kırklar Dağı’nın bu tanıma uyduğunu savunuyor. Ayrıca geçmişte yazılmış tefsirlerde de geminin bugünkü Diyarbakır bölgesinde olabileceğine dair yorumların bulunduğu ifade ediliyor.</div> <h3>Tümülüs Benzeri Yapı Şüphe Uyandırdı</h3> <div>Kırklar Dağı'nın yapay bir tümülüs görünümünde olduğunu belirten uzmanlar, buranın bölge halkı tarafından da uzun yıllardır kutsal kabul edildiğine dikkat çekiyor. Uyduyla yapılan taramalarda ise dağın yamacında yer alan, toprağın altında kalmış iki ayrı büyük yapının izine rastlandı. Bu yapılardan birinin Nuh’un Gemisi olabileceği iddiası ise heyecan uyandırdı.</div> <h3>“Bu Yapı İnsan Eliyle İnşa Edilmiş Olabilir”</h3> <div>Bölgeden elde edilen veriler, akademik çevrelerle paylaşıldıktan sonra yapılan değerlendirmeler neticesinde, yapıların doğal bir oluşum olmadığı, büyük ihtimalle insan eliyle şekillendirilmiş olduğu görüşü öne çıktı. Uzmanlara göre bu yapı en az 50 bin yıllık bir geçmişe sahip olabilir. Fotoğraflar, uzaydan çekilen görüntülerle de desteklenmiş durumda.</div> <h3>“Kazı Çalışmaları Başlatılmalı, Tarih Yeniden Yazılabilir”</h3> <div>Uzmanlar, bu türden bir yapının ve olası arkeolojik kalıntıların ortaya çıkarılmasının sadece bölge için değil, insanlık tarihi açısından da son derece önemli olabileceğini vurguluyor. Ellerindeki verilerin yeterince güçlü ve somut olduğunu ifade eden araştırmacılar, acilen arkeolojik kazıların başlatılması gerektiğini belirtiyor. Kırklar Dağı’nda yapılacak bilimsel bir kazının, dünya tarihini etkileyebilecek yeni bilgileri gün yüzüne çıkarabileceği düşünülüyor.</div> <h3>Tufan Hikâyesi Yeni Bir Yorumla Karşımızda</h3> <div>Tarih boyunca farklı yorumlara konu olan Nuh Tufanı, bu yeni iddia ile birlikte Mezopotamya kökenli olarak yeniden gündeme geliyor. Araştırmalar, tufanın ardından geminin durduğu yerin bugünkü Güneydoğu Anadolu Bölgesi olabileceğini öne sürüyor. Bu iddia, tufan anlatısını coğrafi ve kültürel bağlamda yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor.</div>