USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Meclis Başkanı Kurtulmuş Diyarbakır’da konuştu:Bu Sefer Barış Hakim Olacak

Diyarbakır’da 2025-2026 akademik yılı açılış programında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Bu sefer başaracağız. Bu sefer Barış hakim olacak. Bu sefer esenlik hakim olacak. Bu sefer kardeşlik hakim olacak” dedi. 

Meclis Başkanı Kurtulmuş Diyarbakır’da konuştu:Bu Sefer Barış Hakim Olacak
Diyarbakır’da yoğun ilgi ile karşılanan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş, Belediye, Valilik ziyaretleri gerçekleştirdi. Cuma namazını Ulu Cami’de kılan Kurtulmuş, Sur İlçesi’nde vatandaşlarla çay içti, sohbet etti.

“Bu sefer barış hakim olacak”

Dicle Üniversitesi akademik yılı açılış programında konuşan Meclis Başkanı Kurtulmuş. “Terörsüz Türkiye’” konusuna da değinde. Kurtulmuş, “ Bu sefer başaracağız, bu sefer barış hakim olacak, bu sefer esenlik hakim olacak, bu sefer kardeşlik hakim olacak. Burada milletvekili arkadaşlarımız da var. Türkiye esenlik, barış ve kardeşlik istediğini, aşağı yukarı 5 Ağustos'tan bu yana Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunda ortaya koymuştur. Aranızda Diyarbakırlı dostlarımızın da olduğu yaklaşık 130 küsur sivil toplum kuruluşu komisyonda dinlenmiş, herkes fikirlerini ortaya koymuş. Farklı fikirler, farklı kanaatlere sahip olsalar da hepsi ortak bir cümleyi söylemiştir. Artık biz bu memlekette çocuklarımızı değil, silahları gömmek istiyoruz. Silahları ortadan kaldırmak istiyoruz. Fevkalade yüksek bir demokratik olgunlukla ortaya konulan bu çalışma yavaş yavaş nihayetine eriyor ve inşallah Türkiye'de sonuç alacağı” dedi.  
Kurtulmuş, “ Bu topraklarda artık şehirlerinde, dağlarında, mezralarında korkunun değil, silahın değil, bombanın gürültüsünün değil, dostluğun şarkılarının, türkülerinin, kardeşliğin eserlerinin ortaya konulduğuna hep beraber şahit olacağız. Çünkü bu toprakların mayası birliktir, beraberliktir, kardeşliktir. Bu memlekette Kürtlere söz söyleyenlerle Türklere söz söyleyenler, aslında farklı dilleri kullansalar da aynı gönül dillerini kullanmış insanlardır. Ahmed-i Hani’nin, Melaye Ciziri’nin, Faki-yi Teyran’ın, Yunus Emre'nin, Mevlana Celaleddin'in ve Hacı Bektaş-i Veli'nin söyledikleri aslında aynı pınardan akan hakikatin, irfanın, hikmetin terennüm etmiş sözleridir. Aynı gönülden çıkan ve benzer gönüllere hitap eden anlayışın sonuçlarıdır. Dolayısıyla tarihte sahip olduğumuz bu kardeşlik kültürünü yeniden inşa etmek, yeniden çoğaltmak durumundayız. Ayrıca bu topraklarda yönetim anlamında da fevkalade önemli iki büyük insanın yaptığı işler de aslında birbirine benzer, aynı gönül coğrafyasının eseri olan uygulamalardır. Sultan Alpaslan'ın uygulamalarıyla Selahaddin-i Kürdi’nin yönetiminin uygulamaları neredeyse birbirine birebir benzeyen uygulamalardır. Selahaddin-i Kürdi'nin eman, barış, kardeşlik ve insaf üzerine kurduğu, adalet üzerinde taçlandırdığı yönetim anlayışı Orta Doğu halklarının hala hafızalarındadır. Şunu söyleyebiliriz ki Selahattin Eyyubi'nin kılıcının şakırtılarından önce adalete dair sözü, emanına dair garantisi yayılmıştır. Selahattin Eyyubi fethettiği yerleri çoğu zaman kılıç şakırtısından daha çok adil olduğuna inanıldığı için, verdiği emanın kalıcı ve hakiki olduğuna inanıldığı için başarılı olmuştur. Gönül dünyamızdaki bu büyük zenginliğin ve yönetim alanındaki bu engin tecrübenin hiç şüphesiz bugüne dair de söyleyecek şeyleri vardır” diye konuştu.
 

“Kardeşliğin teminatı hukuktur”

“Bu ülkenin menfaati nedir, bunun üzerine yoğunlaşmak gerek” diyen TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş,  ‘Terörsüz Türkiye’ sürecinin başarıyla tamamlanmasıyla dünyaya örnek olacağını ifade etti.  Kurtulmuş,  “Şunu da bu 5 Ağustos'tan beri yaptığımız gözlemler çerçevesinde rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye'nin bu tecrübesi inşallah başarıyla tamamlandığında, dünyanın birçok üniversitesinde, birçok siyasal bilgiler fakültesinde, sosyoloji bölümlerinde, araştırma merkezlerinde ‘Türkiye'nin barış tecrübesi’ diye okutulacak ve dünyaya örnek olarak gösterilecek bir model olacaktır. Bunun için yapmamız gereken herkesin yankı odalarından çıkarak, bu ülkenin ortak menfaati nedir, bunun üzerine yoğunlaşması lazım. Herkesin kendi dar siyasi gündemlerini bir tarafa bırakarak 86 milyonun, hatta dahasını söyleyeyim, bölgenin Türklerinin, Kürtlerinin, Araplarının, acemlerinin, bölge halkının yararına olan nedir, diye düşünmesi lazım. Herkesin acıların üzerinden yeni hesap sormaların peşine koşmak yerine acılarımızı karşımızdakinin acısını anlayarak, kendi acımız olarak hissederek yolumuza devam etmemiz lazım. Bu üç ana direkten bahsettim. Birisi kardeşlik, adalet ve demokrasi. Bu mimarinin temelinde de temsili genişletmek, hesap verebilirliği derinleştirmek, yerel ile merkezin bütünleşmesini sağlamak da en önemli sorumluluklarımızdan birisidir. Değerli dostlar, kardeşliğin teminatı hukuktur. Adaletin teminatı kalıcı bir demokratik yapıdır” dedi.