<div data-end="819" data-start="575"><strong data-end="819" data-start="575">İzmir’in Menemen ilçesinde yer alan bereketli Gediz Ovası’nda kış sebzesi pırasanın hasadı başladı. Temmuz ayında toprakla buluşan pırasa fideleri, Ekim ayı itibarıyla ürün vermeye başlarken, hasat süreci ilkbahar sonuna kadar devam ediyor.</strong></div> <div data-end="819" data-start="575"><strong data-end="819" data-start="575"></strong></div> <div data-end="1062" data-start="821">Menemen'de yıllardır çiftçilik yapan üreticiler, pırasanın üretiminde kullandıkları klasik yerli tohumlar sayesinde hem yüksek kalite hem de verimli bir sezon geçiriyor. Bölgeden yılda ortalama 350 ila 400 ton arasında rekolte elde ediliyor.</div> <div data-end="1277" data-start="1064">Üreticiler, pırasayı tarladan hale 25 TL civarında satarken, tüketici pazarda bu ürünü 60-70 TL arasında satın almak zorunda kalıyor. Bu fiyat farkı, üretici ve tüketici arasındaki zinciri yeniden gündeme taşıyor.</div> <div data-end="1277" data-start="1064"></div> <h3 data-end="1328" data-start="1279"><strong data-end="1328" data-start="1283">"Tarlada emek var, pazarda kâr başkasına"</strong></h3> <div data-end="1771" data-start="1330">Menemenli üretici <strong data-end="1367" data-start="1348">Özgür Yeşilyurt</strong>, pırasanın kokusu ve işçiliğinin zorluğuna rağmen üretimi sürdürdüklerini belirtti. “Pırasanın ekimi temmuz başında başlar, eylül ortalarına kadar sürer. Hasat ise ekim başı itibarıyla başlar. Dönüm başına ortalama 5 ila 7 ton ürün alıyoruz. Yıllardır kullandığımız tohum yerli ve geleneksel bir çeşittir. İsrail tohumu kullanmıyoruz. Ama üretici para kazanamıyor. Pazarda fiyat üç katına çıkıyor” dedi.</div> <div data-end="1971" data-start="1773">Ancak Yeşilyurt’un asıl endişesi üretimin geleceği. “Çiftçiliği dedemden, babamdan öğrendim ama benden sonra bu işi yapacak kimse yok. İki oğlum var, onları bile tarlaya götüremiyorum” diye konuştu.</div> <div data-end="1971" data-start="1773"></div> <h3 data-end="2025" data-start="1973"><strong data-end="2025" data-start="1977">Gün doğumuyla başlıyor, çamur içinde geçiyor</strong></h3> <div data-end="2394" data-start="2027">Hasat sürecinde çalışan tarım işçisi <strong data-end="2081" data-start="2064">Salime Kınacı</strong>, sabah saat 05.00’te kalkarak 06.00’da tarlada olduklarını anlattı. “Yağmur, çamur, soğuk demeden çalışıyoruz. Pırasa hasadı gerçekten çok zor. Su ve çamur içinde saatlerce kök söküyoruz. Ama işimizi seviyoruz. Pırasanın çorbası da kavurması da çok lezzetlidir, haftada en az üç kez tüketilmesini öneririm” dedi.</div> <h3 data-end="2433" data-start="2396"><strong data-end="2433" data-start="2400">Pırasanın Sağlıkta Yeri Büyük</strong></h3> <div data-end="2743" data-start="2435">Halk arasında “doğal antibiyotik” olarak bilinen pırasa, bağışıklık sistemini güçlendiren, sindirimi kolaylaştıran ve vitamin açısından zengin bir sebze olarak öne çıkıyor. Genellikle zeytinyağlı yemeklerde kullanılan pırasa; çorba, kavurma ve börek içi gibi farklı tariflerde de sofralardaki yerini koruyor.</div> <div data-end="2743" data-start="2435"></div> <div data-end="2743" data-start="2435">kaynak: İHA</div>