USD
00,00
EUR
00,00
USD/EUR
1,000
ALTIN
0.000,00
BİST
0.000,00

Türkiye’de Sıfır Günü Kuraklığı Alarmı

Güney Kore’de yapılan araştırma, Türkiye’nin özellikle Mersin ve Adana gibi illerinin önümüzdeki 5-10 yıl içinde içme suyunu tamamen kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, “Sıfır günü kuraklığı” tehdidine karşı acil ve radikal önlemler alınması gerektiğini vurguluyor.

Türkiye’de Sıfır Günü Kuraklığı Alarmı

Türkiye’nin güneyinde yer alan Mersin ve Adana başta olmak üzere bazı iller, önümüzdeki yıllarda “sıfır günü kuraklığı” tehlikesiyle yüz yüze kalabilir. Güney Kore’de yürütülen kapsamlı bir araştırma, bu illerin 2030 yılına kadar içme suyunun tükenme riski altında olduğunu ortaya koyarken, İstanbul ve Diyarbakır’ın ise 2050 yılında benzer bir tehlikeyle karşılaşabileceği uyarısında bulundu.

Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nadir Dizge, “Sıfır günü kuraklığı” kavramının literatüre yeni girdiğini belirterek, “Bir şehrin musluklarından suyun tamamen kesileceği günü ifade ediyor. Mersin ve Adana için bu risk 2030 yılında gerçek olabilir. Eğer ciddi ve radikal önlemler alınmazsa, korkmamız gerekir” dedi.

Prof. Dizge, su krizinin önlenebilmesi için üniversiteler, yerel yönetimler ve sanayi kuruluşlarının ortak bir çalışma programı geliştirmesi gerektiğinin altını çizdi. “Geri kazanım teknolojileri ve döngüsel su yönetimi konusunda yeterli bilgi birikimine sahibiz. Doğru iş birliğiyle bu süreci yönetebiliriz” diye konuştu.

Ayrıca su tasarrufu bilincinin küçük yaşlardan itibaren aile ve okul eğitimleriyle yerleştirilmesinin önemine dikkat çeken Dizge, “Çocuklarımıza suyun değerini anlatmak, geleceğimizi korumanın temel adımıdır” ifadelerini kullandı.

Mersin’de yaşayan vatandaşlar ise konuya farklı yaklaşıyor. Bazıları Mersin’in altyapı ve doğal su kaynakları bakımından avantajlı olduğunu belirterek su sıkıntısına karşı temkinli iyimserlik sergilerken, bazıları ise kuraklık tehlikesi konusunda yeterince bilgilendirilmediklerini dile getirdi.

Öte yandan uzmanlar, “Sıfır günü kuraklığı” riskinin sadece içme suyunu değil, tarım ve gıda güvenliğini de derinden etkileyebileceği uyarısını yaparak, önlemlerin vakit kaybedilmeden alınmasını öneriyor.