Harran Üniversitesi Hastanesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı ve Bağımlılıkla Mücadele Komisyon Başkanı Doç. Dr. Dursun Barut, Yeşilay Haftası'nın, sigara, alkol ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerle mücadele kapsamında önemli bir halk sağlığı meselesini vurgulayan bir etkinlik olduğunu belirtti.

Barut, sağlığı korumanın ve geliştirmenin aile hekimliğinin temel sorumluluklarından biri olduğunu, Şanlıurfa'daki genç nüfusa odaklanarak gençleri bağımlılıklardan korumanın önemli bir görev olduğunu ifade etti.

Yeşilay Haftası dolayısıyla yaptığı açıklamada Barut, "Harran Üniversitesi Bağımlılıkla Mücadele Komisyonu olarak farkındalık ve bilinçlendirme faaliyetleri yürütüyoruz. Toplumla en yakın temas halinde olan Aile Hekimleri, tütün, madde, alkol ve teknoloji bağımlılığıyla mücadelede kilit bir role sahiptirler. Harran Üniversitesi Hastanesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı bünyesinde sigara bırakma polikliniği ile bireyleri tütün zararlarından koruma amacıyla hizmet sunmaktayız. Bilimsel yöntemleri uygulayarak, hastaların kişisel özelliklerine göre planlanmış tedavileri gerçekleştiriyoruz. Tedavilere başladıktan sonra hastalarımızı düzenli olarak takip ederek, bir yıla kadar süren bir izleme sürecine tabi tutuyoruz." şeklinde konuştu.

"Sağlıklı bir yaşam herkesin hakkıdır"

Doç. Dr. Barut, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

"Madde bağımlılığı bireyin fiziksel, zihinsel ve sosyal sağlığını olumsuz etkileyebilir ve toplumda çeşitli sorunlara yol açabilir. Artan düzeyde teknoloji bağımlılığı ve buna bağlı sorunlarla karşılaşıyoruz. Yeşilay, 1920 yılında kurulan ve madde bağımlılığıyla mücadele, sağlıklı yaşamı teşvik etme gibi önemli misyonları olan bir sivil toplum kuruluşudur. Özellikle sigara, alkol, uyuşturucu, kumar ve teknoloji bağımlılıklarıyla mücadele konusunda çaba sarf etmektedir. Sağlıklı bir yaşamı teşvik etmeli ve bağımlılıklarla bilinçli bir şekilde mücadele etmeliyiz. Sağlıklı bir yaşam, herkesin hakkıdır ve toplum olarak bu hakkı savunmalıyız. Yeşilay Haftası, bu önemli amacı desteklemek için bir fırsattır ve hep birlikte daha güçlü bir şekilde hayata geçirilebilir."