Rojin'in cansız bedeni bulunduğunda, üzerinde iki farklı erkeğe ait DNA örneği tespit edilmişti. Ancak ATK'nin, bu hayati delillerin hangi bölgelerden alındığı bilgisini 9 aydır ısrarla saklaması, adaletin tecelli etmesini engelliyor.
Deliller Üstüne Oturan Sessizlik
Van Baro Başkanı Sinan Özaraz'ın çarpıcı açıklamaları, ATK'nin tutumunun basit bir ihmalden öte olabileceğini gösteriyor. Özaraz, "DNA örneklerinin kaynağını biliyoruz, rapora yazıp dosyaya sunmak zorundasınız" diyerek, kurumun sorumluluğunu yerine getirmediğini açıkça ifade ediyor. Bu sessizlik, bir yandan şüphelilerin aklanmasına zemin hazırlarken, diğer yandan da Rojin'in ölümündeki sır perdesini daha da kalınlaştırıyor.
Bu korkunç gerçekler ışığında, Van ve Diyarbakır Baroları, ATK yetkilileri hakkında görevi kötüye kullanma ve delilleri gizleme suçlarından suç duyurusunda bulundu. Rojin'in ailesinin ve kamuoyunun tek beklentisi, bu genç kızın şüpheli ölümünün ardındaki gerçeğin tüm çıplaklığıyla ortaya çıkması. Adaletin, "Bozulmuş raporlar" ve "gizlenmiş deliller" arasında kaybolmasına izin verilmeyecek.
