Diyarbakır’da 1600 Yıllık Saint George Kilisesi Yeniden Hayat Buldu

Kahramanmaraş merkezli depremlerden ağır hasar alan Diyarbakır’daki 1600 yıllık Saint George Kilisesi, kapsamlı restorasyonun ardından yeniden ayağa kaldırıldı. Tarihî yapı, 10 Ağustos 2025’te sanat galerisi ve sergi salonu olarak kapılarını açıyor.

Diyarbakır’da 1600 Yıllık Saint George Kilisesi Yeniden Hayat Buldu

Depremin gölgesinden kültürün ışığına uzanan tarihi bir dönüşüm… Diyarbakır’ın Sur ilçesinde bulunan 1600 yıllık Saint George Kilisesi, 6 Şubat 2023’teki büyük depremler sonrası başlayan restorasyon sürecinin tamamlanmasıyla birlikte tekrar kente kazandırıldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda yürütülen restorasyon çalışmaları, yaklaşık iki yıl sürdü. Tarihî yapı, yeniden işlevlendirilerek sanat galerisi ve sergi salonu olarak kullanılacak. Açılış ise 10 Ağustos 2025’te gerçekleştirilecek.

Kubbesi 100 Yıl Sonra Yeniden İnşa Edildi

Kilise yapısında en dikkat çeken müdahalelerden biri, yaklaşık bir asırdır yerinde olmayan kubbenin yeniden inşa edilmesi oldu. 14 metre çapındaki yeni kubbe, ahşap taşıyıcı sistem üzerine polikarbon malzeme kullanılarak oluşturuldu. Kubbe, özel bir vinç yardımıyla yerine yerleştirildi.

Deprem sonrası oluşan duvar çatlakları, yapısal deformasyonlar ve zemin oturmaları da uzman ekipler tarafından onarıldı. Yapıya ait drenaj, elektrik, yalıtım ve derz sistemleri de modern altyapılarla yenilendi.

Tarihi ve Mimarisiyle Anadolu’nun Hafızası

Roma İmparatorluğu dönemine (yaklaşık M.S. 4. yüzyıl) tarihlenen Saint George Kilisesi, ilk olarak idari bir kilise olarak inşa edildi. İçkale’nin kuzeydoğusunda konumlanan yapı, tarih boyunca farklı dönemlerde çeşitli amaçlarla kullanıldı. Artuklu döneminde hamam olarak kullanıldığı da rivayetler arasında yer alıyor.

Cumhuriyet döneminde ise uzun yıllar sanat galerisi olarak işlev gördü. Kilise, geçirdiği son restorasyonla birlikte bu kimliğini tekrar kazanmış olacak.

Kültür-Sanat İçin Yeni Bir Nefes

Yetkililer, Saint George Kilisesi'nin artık sadece bir tarihî yapı değil, Diyarbakır’ın kültürel ve sanatsal yaşamına yön veren bir merkez haline geleceğini belirtiyor. Açılışla birlikte yerli ve yabancı sanatçıların eserlerinin burada sergilenmesi planlanıyor.