Diyarbakır’da Demokrasi ve Hürriyet Masası Toplandı

Yeni Asya Vakfı Risale-i Nur Enstitüsü tarafından organize edilen masa çalışmasında, bölgesel sorunların çözümünde demokrasi, adalet ve insan haklarının güçlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Akademisyenler ve siyasetçiler bir araya gelerek bölge için çözüm önerilerini masaya yatırdı.

Diyarbakır’da, bölgesel meselelerin çözümü ve toplumsal barışın güçlendirilmesine yönelik önemli bir toplantı gerçekleştirildi. Yeni Asya Vakfı Risale-i Nur Enstitüsü tarafından düzenlenen “Hürriyetler ve Demokrasi Ekseninde Doğu/Güneydoğu Meselesi” başlıklı masa çalışması, Sezai Karakoç Kongre ve Kültür Merkezi’nde yoğun katılımla yapıldı.

Toplantıya AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Mehmet Sait Yaz ve Prof. Dr. Ahmet Battal başkanlık etti. Akademisyenler ve hukukçuların yanı sıra bölgeden önemli isimlerin katıldığı programda, Prof. Dr. Ahmet Yıldız, Doç. Dr. Osman Özkul, Doç. Dr. Abdunnasır Yiner, Doç. Dr. İlhan Cevheri, Doç. Dr. Veysel Kasar, Doç. Dr. Salim Orhan, Doç. Dr. Osman Aslanoğlu, Dr. Ömer Ergün, Dr. İsmail Yıldız, Şükrü Bulut, Abdullah Öztürk, Av. Sıdkı Zilan, Av. Adem Şahintürk ve Bilal Said Parlakoğlu yer aldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Yeni Asya Medya Grubu Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Atik, Bediüzzaman Said Nursî’nin düşünce dünyasına dikkat çekerek, Risale-i Nur’un Kur’an’dan aldığı ilhamla yazıldığını vurguladı. Atik, “Milletin seçtikleriyle milletin ihtiyaçlarını konuşacağız. Bugün burada yapılan çalışma, sadece bölgenin değil, Türkiye’nin ve İslam âleminin ihtiyacı olan meseleleri ele alacaktır” dedi.

Toplantı sonunda yayımlanan deklarasyonda, ırkçılığın toplumu zehirleyen bir hastalık olduğu hatırlatılırken, çözümün İslam kardeşliğinin yeniden ihyasında bulunduğu vurgulandı. Sonuç bildirgesinde, cehalet, zaruret ve ihtilaf gibi toplumsal sorunlara karşı Medresetüzzehra projesinin örnek alınması gerektiği ifade edildi. Deklarasyonda, “Mü’minlerin en yüksek hedefi İttihad-ı İslam’dır. Kürtler, İslam coğrafyasının üç büyük unsuru arasında bu ittihadı sağlayacak kilit taş hükmündedir” denildi.

Bölgedeki meselelerin çözümünün ancak demokratikleşme, adalet ve insan haklarının güçlendirilmesiyle mümkün olabileceği belirtilen açıklama, “Azametli bahtsız bir kıt’anın, şanlı talihsiz bir devletin, değerli sahipsiz bir kavmin reçetesi; ittihad-ı İslâm’dır” cümlesiyle son buldu.