Diyarbakır’da yaz mevsimiyle birlikte açık hava etkinliklerine olan ilgi yeniden artarken, geçmişin yazlık sinema kültürü bir kez daha gündeme taşındı. Özellikle belli bir yaşın üzerindeki vatandaşlar, çocukluk ve gençlik yıllarında mahalle aralarında ya da evlerin damında izlenen filmlerin unutulmaz anılar bıraktığını söylediler.
Günümüzde teknolojiyle birlikte sinema alışkanlıkları değişmiş olsa da, yaz gecelerinde açık havada topluca film izleme arzusu yeniden canlanmış durumda. Kentteki birçok kişi, hem nostaljik bir atmosfer yaşamak hem de ailece uygun fiyata sosyal bir etkinlik gerçekleştirmek için yazlık sinemaların yeniden kurulmasını istiyor.
Eskiden beyaz çarşaf gerilerek yapılan gösterimler, mahalle halkının bir araya gelmesini sağlarken, yanına getirilen çekirdek, gazoz ve minderlerle tam anlamıyla bir yaz şölenine dönüşüyordu. Bu kültür, zamanla apartmanlaşma ve dijitalleşmenin etkisiyle yok olmaya yüz tuttu.
Vatandaşlar, Sur başta olmak üzere birçok semtte belediyeler ya da gönüllü topluluklar aracılığıyla açık hava sinemalarının yeniden hayata geçirilmesini istiyor. Özellikle tarihi mekanlarda, avlularda ya da parklarda kurulacak gösterim alanlarının hem kültürel hem de sosyal birlikteliğe katkı sağlayacağı düşünülüyor.
Uzmanlar da açık hava sinemalarının kent yaşamına hareket katacağını ve insanların ekran bağımlılığı dışında, topluca sosyalleşebileceği bir alan yaratacağını belirtiyor. Yazın serin akşamlarında, yıldızların altında yeniden sinema keyfi yaşamak isteyenler, “Eski günlere bir perde de biz açalım” dediler.
