Dijital saatlerin ve akıllı teknolojilerin günlük hayatı ele geçirdiği bir dönemde, Diyarbakır Suriçi’nde zamanı onaran bir usta hâlâ zanaatına sıkı sıkıya bağlı. 55 yaşındaki Celal Yakışıklı, henüz 7 yaşındayken babasının yanında çırak olarak başladığı mekanik saat tamirciliğini ömrü yettikçe sürdüreceğini söylüyor.
Küçücük bir dükkânda yıllarını verdiği bu meslek, onun için sadece bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi.
“15 Yaşında Usta Oldum”
Usta-çırak kültürünün hâkim olduğu yılları anlatan Yakışıklı, “Daha çocukken okuldan çıkar, babamın dükkânına gelirdim. O dönemlerde ustalar kalfaya, kalfalar çırağa sahip çıkardı. Kimse kimsenin hakkını yemezdi. İşin inceliklerini hem babamdan hem de kalfamdan öğrendim. 15 yaşında kendi saatlerimi tamir etmeye başladım,” dedi.
Mekanik Saatlere Sabır Gerek
Zamanla birlikte mesleğin doğasının da değiştiğini belirten Yakışıklı, “Eskiden kurmalı saatler, cep saatleri, duvar ve masa saatleri tamir edilirdi. Şimdi çoğu saatçi sadece pil değiştiriyor. Oysa mekanik saatleri söküp yeniden toplamak ustalık ve sabır ister. Dijital saat bozuldu mu atılıyor, tamiri yapılmıyor. Akıllı saatler zaten bizim mesleğimizin tamamen dışında,” ifadelerini kullandı.
“Bu Dükkânda Bir Ömür Geçti”
Artık tek başına sürdürdüğü mesleğini yıllar önce babası ve kardeşiyle birlikte yaptığını anlatan Yakışıklı, 4,5 metrekarelik dükkânının kendisi için anlamını şöyle dile getiriyor:
“Bu dükkânda ömrümü verdim. Her saat sesi, hayatımdan bir iz taşıyor. Bu meslek sayesinde üç çocuğumu üniversitede okuttum. Sanatla uğraşan aç kalmaz ama para da biriktiremez. Sanat, insana güç verir.”
“Mekanik Saat 150 Yıl Dayanır”
Mekanik saatlerin dijital modellere göre çok daha uzun ömürlü olduğunu vurgulayan Yakışıklı, “İyi bakılan bir kurmalı saat 100-150 yıl kullanılabilir. Ama elektronik saatler kısa sürede arıza verir ve çöpe gider. Gençler daha çok gösterişli saatleri tercih ediyor ama bir arıza çıktığında kullanılamaz hale geliyor. Oysa mekanik saat sağlamdır, karakterlidir,” dedi.
Türkiye’nin Dört Bir Yanından Saat Geliyor
Diyarbakır’daki dükkânına Türkiye’nin birçok yerinden saat gönderildiğini söyleyen Yakışıklı, yurt dışından bile müşterileri olduğunu belirtti:
“İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerden insanlar saatlerini bana kargoyla gönderiyor. Yurt dışında yaşayanlar ise izne geldiklerinde saatlerini getiriyorlar. Orada hem pahalı, hem de bizim gibi özen gösteren usta bulmak zor.”
“Gençler Zamanın Kıymetini Geç Anlıyor”
Saat takmanın sadece zamanı görmek değil, bir duruş meselesi olduğunu dile getiren Yakışıklı, şunları söyledi:
“Gençler anlık yaşıyor. Zamanın kıymeti yaş ilerledikçe anlaşılıyor. Saat taşıyan insan, zamanla dost olur. Kolunda saat olmadığında eksikliğini hissedersin.”
“Ömrüm Yettiğince Saatleri Ayarlamaya Devam Edeceğim”
Mesleğini bırakmaya niyeti olmayan usta, sözlerini şöyle noktalıyor:
“Zamanı düzene sokmak kolay iş değil. Saatlerle yaşadım, saatlerle yaşayacağım. Ömrüm yettiğince zamanı ayarlamaya devam edeceğim.”
