Diyarbakır'daki O Camide Gizemli Latince Kitabe

Diyarbakır’ın kalbinde yer alan 3 bin 400 yıllık Ulu Camii, sadece İslam mimarisiyle değil, farklı uygarlıklara ait izlerle de tarih fışkırıyor. Caminin kuzey kısmında bulunan ve Latince yazılmış 4. yüzyıla ait gizemli kitabe, araştırmacıların ilgisini çekmeye devam ediyor.

Diyarbakır'daki O Camide Gizemli Latince Kitabe

Diyarbakır’ın sembol yapılarından biri olan ve tarihi 3 bin 400 yıl öncesine uzanan Ulu Camii, derin geçmişiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Caminin içinde yer alan 45 kitabeden biri olan ve Latince yazılmış olmasıyla dikkat çeken kitabe, Roma dönemine ait olmasıyla öne çıkıyor.

Araştırmacı yazar Abdulaziz Yatkın’ın verdiği bilgilere göre, bu ilginç kitabe Milattan sonra 4. yüzyıla tarihleniyor ve Doğu Roma döneminden kalma. Uzmanların tahminine göre devşirme bir taş üzerine işlenen kitabenin üzerinde dönemin valisinin, bazı resmi unvanların, bir din adamının ve bir çocuğun ismi yer alıyor. Kitabenin bir çocuk mezarına ait olabileceği ya da bir yöneticinin görevlendirilmesi veya ödüllendirilmesine dair yazılı bir belge olabileceği değerlendiriliyor.

Ancak kitabe günümüze eksik ulaşmış durumda. Sadece bir bölümü okunabilen bu yazıtın devamı kayıp. Latince yazılmış olan bu tarihî belge, Ulu Camii'nin kuzey tarafında, Şafiler kısmının hemen yanında, yerden yaklaşık 2,5 metre yükseklikte yer alıyor.

Ulu Camii’nin sadece İslam dünyasının değil, farklı medeniyetlerin de izlerini taşıdığını belirten Abdulaziz Yatkın, şunları söyledi: “Bu kadim mabedin içinde 45 kitabe yer alıyor. Her biri ayrı bir hikaye, ayrı bir dönemin tanığı. En dikkat çekici olanlardan biri de Latince yazılmış olan 4. yüzyıla ait bu kitabe. Bu taş, Diyarbakır’ın çok katmanlı tarihini bir kez daha gözler önüne seriyor.”

Yatkın ayrıca, Diyarbakır tarihiyle ilgili 10 kitap kaleme aldığını ve en son eserlerinden birinin “Beşinci Harem Şehri Diyarbakır Ulu Camii Külliyesi” adlı kapsamlı araştırma olduğunu ifade etti. Ulu Camii’nde sergilenen bu kitabe, Diyarbakır’ın sadece İslam medeniyetine değil, antik çağlardan bugüne uzanan birçok uygarlığa da ev sahipliği yaptığının en güçlü kanıtlarından biri olarak kabul ediliyor.