Diyarbakır’ın Sur ilçesi ile Dicle Nehri arasında uzanan Hevsel Bahçeleri, tarih boyunca Mezopotamya’nın bereketli topraklarının simgesi oldu. 8 bin yıllık geçmişiyle dünyanın en eski tarım alanlarından biri kabul edilen bahçeler, bugün UNESCO Dünya Kültür Mirası listesinde yer alıyor.
Binlerce Yıllık Tarım Geleneği
Tarihi kaynaklara göre, Hevsel Bahçeleri Diyarbakır surlarının gıda deposu işlevini gördü. Tahıl, meyve ve sebzelerin yetiştirildiği bu alan, şehri yüzyıllar boyunca besledi. Bahçeler aynı zamanda Mezopotamya’nın kadim tarım kültürünün günümüze taşınan en önemli miraslarından biri olarak görülüyor.
UNESCO Listesinde
2015 yılında Diyarbakır Surları ile birlikte UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine giren Hevsel Bahçeleri, sadece tarımsal üretimiyle değil, ekolojik çeşitliliğiyle de ön plana çıkıyor. Yüzlerce bitki türüne ve kuş göç yollarına ev sahipliği yapan alan, doğa ve insan arasındaki uyumun canlı bir örneği olarak kabul ediliyor.
Turizm ve Çevre Duyarlılığı
Hevsel Bahçeleri bugün, yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı haline gelmiş durumda. Ancak uzmanlar, bilinçsiz yapılaşma ve çevresel tehditlere karşı dikkatli olunması gerektiği konusunda uyarıyor. Doğal dengeyi koruyarak tarımsal üretimi sürdürmenin, geleceğe bırakılacak en büyük miras olacağı belirtiliyor.
Kentin Hafızası
Diyarbakır için Hevsel Bahçeleri sadece bir tarım alanı değil; aynı zamanda kentin kültürel hafızası. Tarih boyunca şehri besleyen, sanatçılara ilham kaynağı olan bu bereketli topraklar, kentin kimliğinin ayrılmaz bir parçası olarak varlığını sürdürüyor.
