Diyarbakır’ın “Çamur Adam”ı Mehmet Gürbüz, 1000 Yıllık Çömlek Zanaatını Geleceğe Taşıyor

Diyarbakır’da “Çamur Adam” lakabıyla tanınan sanatçı Mehmet Gürbüz, unutulmaya yüz tutmuş çömlekçiliği modern dokunuşlarla yeniden canlandırıyor. Çocuklara yönelik atölyelerle hem üretkenliği hem de kültürel mirası genç nesillere aktarıyor.

Diyarbakır’ın “Çamur Adam”ı Mehmet Gürbüz, 1000 Yıllık Çömlek Zanaatını Geleceğe Taşıyor

Diyarbakır - Geleneksel çömlek sanatını yeniden canlandıran Mehmet Gürbüz, nam-ı diğer “Çamur Adam”, Diyarbakır’da kurduğu atölyesinde toprakla sanatı buluşturuyor. Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olan Gürbüz, yaklaşık 20 yıldır çamurla şekillenen eserler üretiyor ve bu zanaatı gelecek kuşaklara aktarmak için çalışmalar yürütüyor.

Gerçek adımı bilen çok az, herkes bana Çamur Adam diyor” diyen Gürbüz, sanata olan yolculuğunun birkaç yıl önce başladığını ve zamanla mesleğini bir yaşam biçimine dönüştürdüğünü dile getiriyor. Kilden yapılan süs eşyaları, objeler, rölyef ve motiflerle bezeli el emeği ürünleriyle dikkat çeken sanatçı, işin sabır, özen ve ruh dinginliği gerektirdiğini vurguluyor.

“Çamura Bulaş!”: Teknoloji Yerine Üretim Aşılıyor

Sanatçı, teknolojinin özellikle çocuklar üzerindeki olumsuz etkilerine karşı çamuru bir araç olarak görüyor. Okullarda ve çeşitli derneklerde düzenlediği “çamur atölyeleri” ile çocuklara hem sabır hem de üretkenlik kazandırmayı hedefliyor.
“Çocukken hep ‘Çamura bulaşma!’ derlerdi. Ben şimdi tam tersini söylüyorum: ‘Çamura bulaş!’ Çünkü çamurla uğraşmak hem zihni açıyor hem de el becerisini geliştiriyor,” diyen Gürbüz, atölyelerinde yüzlerce çocuğa ulaşmış durumda.

“Son Çömlekçi” Geleneği Yaşatıyor

Yaklaşık 20 yıldır bu işle uğraşan Gürbüz, kendisini “son çömlekçi” olarak tanımlıyor. El işçiliğiyle rölyef, oyma, kabartma ve modelaj tekniklerini kullanarak ürünler ortaya koyan sanatçı, fırınlama ve sırlama süreçleriyle de geleneksel yöntemleri modern tasarımlarla birleştiriyor. Bazı eserlerini ise soğuk seramik olarak sunuyor.

Toprağın Şifası: Sanatla Terapi

Çamurun yalnızca bir üretim malzemesi değil, aynı zamanda bir terapi aracı olduğunu söyleyen Gürbüz, “Toprakla uğraşmak insanın iç dünyasını da sakinleştiriyor. Çamurun stres azaltıcı ve ruhu dengeleyici bir etkisi var. Fincan, sürahi, vazo gibi günlük eşyaları da tamamen el emeğiyle yapıyoruz” diyerek, sanatın iyileştirici yönüne dikkat çekiyor.