Güneydoğu'nun kalbi Diyarbakır'da, kırsal ve kentsel alanlarda kadınların liderliğinde kurulan kooperatifler, kent ekonomisine yepyeni bir soluk getiriyor. Tarımdan el sanatlarına, hizmet sektöründen gastronomiye kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren bu kooperatifler, kadınların sosyal ve ekonomik hayattaki görünürlüğünü artırırken, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmanın da önemli bir dinamiği haline geliyor.
Son yıllarda artan devlet ve sivil toplum kuruluşu destekleriyle Diyarbakır'da kadın kooperatifçiliği önemli bir ivme kazandı. Bu kooperatifler aracılığıyla kadınlar, kendi üretimlerini ve yeteneklerini değerlendirme fırsatı buluyor. Örneğin, köylerde üretilen doğal ürünler, reçeller, turşular ve yöresel yemekler kent pazarlarında ve dijital platformlarda alıcı buluyor. Suriçi'nde kurulan el sanatları kooperatifleri ise Diyarbakır'a özgü telkari, bakırcılık ve ipek dokumacılığı gibi geleneksel zanaatları yaşatmanın yanı sıra, kadınlara düzenli gelir kapısı açıyor.
Kadın kooperatifleri, sadece ekonomik bir model olmanın ötesinde, sosyal dayanışma ve güçlenme platformları olarak da işlev görüyor. Kooperatif çatısı altında bir araya gelen kadınlar, birbirlerine destek oluyor, bilgi ve deneyimlerini paylaşıyor, karşılaştıkları zorluklara birlikte çözüm üretiyorlar. Bu yapılar, kadınların karar alma süreçlerine katılımını artırırken, kendi ayakları üzerinde durabilen, özgüvenli bireyler olmalarına da katkı sağlıyor.
Uzmanlar, Diyarbakır'da kadın kooperatiflerinin yaygınlaşmasının, bölgedeki gelir dağılımını iyileştirme, göçü azaltma ve toplumsal cinsiyet eşitliğini destekleme açısından kritik bir rol oynadığını belirtiyor. Yerel yönetimler ve kalkınma ajansları da bu kooperatiflere yönelik eğitim, pazarlama ve finansman desteklerini artırarak, onların daha geniş kitlelere ulaşmasına yardımcı oluyor.
Diyarbakır'ın dört bir yanında, kadınların emekleriyle harmanlanan ürünler ve hizmetler, sadece ekonomik değer yaratmakla kalmıyor, aynı zamanda kentin sosyal dokusunu da zenginleştiriyor.
